İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Müşterek çocukların ayrılık sürecinde davalı anne yanında yaşadıkları ve güvende oldukları, davacı babanın çocukların bakım ve gözetim kapsamında velayet yükümlülüğünü uzun süre üstlenebilecek yeterliliğe sahip olmadığı gerekçesiyle davacının tedbiren velayet talebinin reddine, kişisel ilişki talebinin kabulü ile baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocukların tedbiren velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesini, dava açılmasına kendisinin sebebiyet vermemesine göre davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet aksi halde kişisel ilişki istemine ilişkindir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Davacı taraf, kooperatif üyeliğine dayalı olarak 58, 59 ve 61 nolo konutların adına tesciline, aksi halde tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca kooperatifin tasfiye süreci ile 09/04/2022 tarihli genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, kooperatifin tasfiye süreci ile genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması taleplerinin reddine karar vermiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. 1-Kooperatifin tasfiye sürecinin tedbiren durdurulmasının reddi kararına yönelik incelemede; İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetlerin tedbiren davalı babaya verilmesi, tedbir nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı tarafından ise, tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının, ... çocukların velayetlerinin tedbiren kendisine verilmesine yönelik usulüne uygun açılmış bir davası yoktur. Bu sebeple, usulüne uygun açılmış bir davası olmayan davalı babaya ... çocukların velayetlerinin tedbiren verilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet ve Boşanma Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan "nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine" ilişkin dava ile bağımsız olarak açılan "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat istekleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) tarafından “nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine” ilişkin bağımsız bir dava açıldığına göre, bu dava sebebiyle kadın yararına ayrıca vekalet ücreti tayininde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacı (koca)’nın bu...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma kararı ile birlikte, velayetleri annelerine bırakılmış olan müşterek çocuklarının, Van’da meydana gelen deprem nedeniyle yaşadıkları konut hasar gördüğünden, halen çadırda anneleriyle birlikte yaşadıklarını, çocuklarının Van’daki yaşam normale dönünceye kadar ...’ya kendisinin yanına gönderilmelerini istediğini, ancak davalının bu isteği kabul etmediğini ileri sürerek; yaşam koşulları normale dönünceye kadar acilen çocukların velayetlerinin tedbiren kendisine verilmesini istediğine ve dava dilekçesinde ileride velayetin nez’i davası açma hakkını saklı tuttuğuna göre; istek, velayetin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde açılmış bir davaya ilişkin olmayıp, bu yönde açılacak davaya esas olmak üzere, acil önlem (tedbir) alınmasına ilişkindir. Mahkemece, davacının bu yöndeki tedbir isteği reddedilmiş, yaşanan deprem olgusu gözetilerek; kişisel ilişki tedbiren ve geçici olarak düzenlenmiştir....
Yine 24/03/2021 tarihli ara karar ile," Davanın konusu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali davası olup bu dava ile şirkete tedbiren kayyum atanması talebi arasında bir ilinti olmadığından tedbiren kayyum atanması talebinin reddine, -Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu, genel kurul toplantısında alınan kararlara uyulmamasının tedbiren durdurulması talebinin ibraz edilen deliller ile davacının davasında haklı olduğu yaklaşık ispat kuralı uyarınca bu aşamada ispat edilemediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine," şeklinde karar verilmiştir....
Yine 24/03/2021 tarihli ara karar ile," Davanın konusu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali davası olup bu dava ile şirkete tedbiren kayyum atanması talebi arasında bir ilinti olmadığından tedbiren kayyum atanması talebinin reddine, -Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu, genel kurul toplantısında alınan kararlara uyulmamasının tedbiren durdurulması talebinin ibraz edilen deliller ile davacının davasında haklı olduğu yaklaşık ispat kuralı uyarınca bu aşamada ispat edilemediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine," şeklinde karar verilmiştir....
Şirketi'ni kurduğunu, uzun yıllar ... kolejinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptığını ve bu nedenle ciddi bir müşteri portföyünün bulunduğu umuduyla davacının şirketin %80 hissesini bila bedel davalıya devrettiğini, şirketin yönetiminin dava sonuçlanıncaya kadar TTK 235 gereğince tedbiren kayyım tarafından yapılması ve/veya mevcut müdürlerin yetkilerinin tedbiren kısıtlanmasına müvekkilinin ortağı olduğu şirketin yönetiminin dava sonuçlanıncaya kadar TTK 235 gereğince tedbiren kayyım tarafından yapılması ve/veya mevcut müdürlerin yetkilerinin tedbiren kısıtlanmasına, yapılacak yargılama sonucunda TTK 630/2 gereğince bariz ve somut usulsüzlükleri ve kötü yönetimleri nedeni ile davalı müdürün görevden alınarak yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına ve müvekkilinin müdür olarak atanmasına veya mahkemece uygun görülecek birinin yetkili müdür olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
un vefatı nedeniyle yetkili seçilinceye kadar tedbiren temsilci atanması talebinde bulunmuş ise de TTK 596/1 maddesi uyarınca miras yolu ile şirket payının intikalinde pay kendiliğinden kanuni miras payına göre bölünerek mirasçılara geçeceğinden şirket hissedarlarının TTK 617/3 maddesi atfı ile TTK 410/2, 411 ve 412 maddeleri kapsamında şirkete temsilci seçilmesi için azlık yada mahkemece atanacak bir kayyım vasıtası ile genel kurul toplantısına çağrıya izin talebinde bulunularak şirket genel kurulu eli ile yönetim boşluğunun doldurulmasının sağlanması gerektiğinden neticei talepte bulunulmaksızın şirkete tedbiren temsilci atanmasına ilişkin açılan davanın tensiben reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili 10/07/2020 tarihli talep dilekçesi ile; müvekkilinin şu an ağaçlarının bakımsız ve atıl kalmış olduğunu, müvekkilinin bir yolu olmadığından arazisine gidemediğini, bu sebeple sayın mahkemece alınacak ara kararla keşif kararı verilmesini ve müvekkiline tensiben ve tedbiren geçit hakkı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece keşif yapılıp raporlar sunulduktan sonra 22/07/2020 tarihli 2020/97 esas sayılı ara kararı ile davacı vekilinin tedbiren geçit hakkı verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ara kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Gölbaşı (Adıyaman) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2020 tarih 20120/97 Esas sayılı ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir....