Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 25/12/2006 doğumlu TC kimlik numaralı Buse Nur Alkış ve 15/03/2010 doğumlu TC kimlik numaralı Mert Alkış'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Velayeti davacı anneye verilen çocuklar ile davalı baba arasında şahsi münasebet tesisine, Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar TEDBİREN AYNEN DEVAMINA, Davacı kadın yararına 18/08/2021 tarihli ara kararla bağlanan aylık 500 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 200 TL artırım ile aylık 700 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynı miktarda devamına, tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aynı şartlar altında yoksulluk nafakası olarak devamına, davalıdan alıranak davacıya verilmesine, bu nafakanın kararın kesinleşmesinden sonraki her yıl TUİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya...

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, nafaka, kusur ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kardeşlerin birbirinden ayrılmasının çocukların ruh ve beden sağlığı yönünden sakınca oluşturacağından davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk Elif için davalı-davacı kadın yararına verilen tedbir nafakasına ilişkin temyize gelince; Tarafların müşterek çocuğu Elif'in yargılama sırasında ve halen baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında baba yanında kaldığı anlaşılan müşterek çocuk Elif için dava tarihinden itibaren davalı-davacı anne yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk nafakası ve tedbir-iştirak nafakası miktarını, maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Kusur açısından: Erkeğe verilen kusurların erkek tarafından istinaf edilmediği için kesinleştiği, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı kadın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için verilen tedbir-yoksulluk nafakası açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre yerinde olduğu, hükmedilen tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı tarafın katılma yoluyla nafakanın başlangıç tarihine yönelik istinaf talebi hakkında; Davacı dava dilekçesinde geçici velayetin kendisine verilmesi halinde bu tarihten itibaren aylık 500,00 TL tedbir, velayetin değiştirilmesinden sonra ise aynı miktarda iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de 22/12/2020 tarihli ara kararı ile çocuğun geçici velayeti anneye verilmesine rağmen tedbir nafakası talebi hakkında bir karar verilmemiştir. Tedbiren velayet düzenlemesi yapılması ve talep edilmesi halinde geçici velayetin verildiği tarihten itibaren tedbir nafakasına da hükmedilmesi gerekir. ( Yargıtay 2....

    Bu nedenle davacının tedbir nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca ortak çocuk ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası konusunda yeniden karar verilerek ortak çocuk ve kadın lehine Dairemizin karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000'er TL tedbir nafakasının erkekten alınarak velayeten ve asaleten kadına verilmesi gerekmiştir. Velayet kendisine verilmeyen babanın ortak çocuğun bakım, korunması ve eğitimine ilişkin giderlere katılması gerektiğinden ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru ise de hükmedilen iştirak nafakasının miktarı tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu da nazara alındığında az bulunmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın reddine, çocuğun tedbiren velayetinin anneye verilmesine, tedbiren kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden 27/08/2019 tarihine kadar çocuk için aylık 200 TL tedbir nafakasına, bu tarihten itibaren aylık 350 TL ye yükseltilmesine, kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın reddini, tedbiren kişisel ilişki süresini, çocuk için verilen tedbir nafakası miktarını, iştirak nafakası verilmemesini, tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, karşı davanın reddini, velayeti, iştirak nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

    Somut olayda, davacı-karşı davalı kadının kendi ve ortak çocuk yararına olmak üzere aylık 600 TL (yıllık 7.200 TL) tutarındaki tedbir nafakası talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur belirlemesi, velayet, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı vekili, 30.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı ve müşterek çocuk yararına tedbir nafakası taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Bu beyan müşterek çocuk yararına tedbir nafakası talebinden vazgeçme niteliğindedir. Hal böyle iken, müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına hükmolunması doğru değildir....

        sona ermesine, davacı erkeğin müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, davacı erkek yararına 3.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadın yararına dava tarihi olan 12.07.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasına (TMK md. 169), tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihte sona ermesine, davalı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmiştir....

        Davacı annenin velayet görevini ihmal edeceği veya kötüye kullanacağına ilişkin bir tespit de bulunmamaktadır. Bütün bu açıklamalar karşısında müşterek çocuğa ilişkin yapılan velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, yine baba ile aralarında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinin de usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Boşanmanın fer'ilerine yönelik istinaf incelemesinde; Dava açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre usul ve yasaya uygun olmakla bu yöndeki davalının istinaf talebinin esastan reddine, Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

        UYAP Entegrasyonu