İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın Kısmen KABULÜ ve Kısmen REDDİ ile; Davacının boşanma talebinin kabulü ile; tarafların TMK'nun 166/1. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 03/01/2010 doğumlu, T.C. kimlik numaralı Yağmur Yolaçar'ın velayetinin davalı anneye bırakılmasına, davacı baba ile küçük arasında kişisel münasebet tesisine, Davalı kadının savunma yolu ile talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın; kusur belirlemesi, iştirak nafakası verilmemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davalı kadın tarafından sunulan cevap dilekçesinde; iştirak ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş ancak, miktar belirtilmemiştir....
Dairemizin 11.03.2020 tarihli kararıyla hüküm sadece kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat miktarlarının çok olduğu yönlerinden bozulmuştur. Hüküm diğer yönlerden kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının ara kararla aylık 500-TL ye indirildiği belirtilerek karar kesinleşince kadar devamına karar verilmiştir. Davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden karar dairemiz ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece sadece bozulan yönlerden hüküm kurulması gerekirken kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 11.03.2020 tarih 2020/1162 E. ve 2020/2121 K. sayılı kararı ile yoksulluk nafakası yönünden; davacı kadın yararına irat şeklinde aylık 1000-TL olarak hükmolunan yoksulluk nafakasının çok olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
Davalı cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakası yönünden talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin asgari ücret seviyesinde geliri olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının geliri olmadığı ve iştirak nafakasının yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir....
Davalı vekilinin yoksulluk nafakası ile ilgili tümden red kararında lehlerine ücreti vekalet olması gerektiğine ilişkin istinaf başvurusunda; Toplanan deliller,Manisa 2.Aile Mah.nin 2016/691 E-2018/425 K.sayılı ilamı,bu ilama ilişkin dairemizin 2018/1528 E-2021/143 K.sayılı 15.02.2021 tarihli ilamı,dairemizce sözkonusu ilam ile kadın lehine ilk derece mahkemesince belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği,dairemiz kararının temyiz denetiminden de geçerek kesinleştiği ve ortadan artırılması gereken yoksulluk nafakası kalmadığı,mahkemece de belirtilen gerekçe ile kadının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin tümden reddine karar verildiği ve bu karara ilişkin davacı kadın tarafından kanun yollarına başvurulmadığı, kadının tümden reddedilen yoksulluk nafakası talebi üzerinden davalı lehine HMK 323/1- ğ madde/fıkra/bendi ve Av.Asg.Ücr.Tar.gereğince ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediği,istinaf başvurusunun bu...
uğradığını, hükmedilen yoksulluk nafakasının ise günün ekonomik şartlarında hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, kusur belirlemesi, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden, istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Dosyanın incelenmesinde, davalı-davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinde bulunulmamış, davalı- davacı kadın ön inceleme duruşmasında boşanma davası süresince tedbir nafakası istediğini, başka bir isteği olmadığını beyan etmiştir. Bu sebeple davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin 17.01.2018 tarih, 2016/9724 esas, 2018/706 karar sayılı onama kararının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Bağımsız Tedbir Nafakası-Yoksulluk Nafakası- Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının 25.03.2014 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde boşanma isteği bulunmayıp, kadın tarafından cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat isteklerinde bulunulmuştur. Davalı-davacı kadının boşanmaya yönelik bir isteği olmadığına göre yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri nispi harca tabidir. Ne var ki dava değeri üzerinden nispi harç alınmamıştır....
Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu kararın 06.04.2019 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Miran Asaf'ın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 16.05.2019 tarihinde doğduğu, velayetin askıda olduğu, mahkemece çocuğun yaşı ve babanın velayet talebinin olmaması dikkate alınarak velayet hakkının davacı anneye verildiği, anlaşmalı boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirdiklerinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan ve feri nitelikte bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakası miktarının fazla olduğu...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı ... 26.09.2018 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen manevî tazminat yönlerinden; davalı-davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının miktarı ve her üç davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2....