İstinaf Sebepleri 1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf ettiği görülmüştür. 2.Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden istinaf ettiği görülmüştür. C....
Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Davalı-davacının süresinde olmayan yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacı-davalının açık muvafakati veya usulünce yapılmış ıslahda söz konusu değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası talep etmiştir. Davalının süresinde olmayan yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacının açık muvafakati bulunmadığı gibi davalı tarafından usulünce yapılmış ıslah da sözkonusu değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir ile yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim talepten fazlasına hükmedemez (HMK md. 26). Davacı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi olmadığı halde, lehine Türk Medeni Kanununun 175. maddesi gereğince yoksulluk nafakası takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, 1998 ve 2001 doğumlu çocuklarının velayetinin davalı babaya verildiğini, boşanma sırasında doğan 2011 doğumlu çocuk ...' in velayetinin ise anneye verildiğini, boşanma ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğunu ileri sürerek 700 TL yoksulluk nafakası ve 350 TL iştirak nafakası verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha önce açtığı davanın reddedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1). Davalı-karşı davacı kadının, cevap dilekçesinde yer almayan, ilk defa tahkikat aşamasında ileri sürülen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davalı- karşı davacı kadının bu talepleri ile ilgili olarak usulünce yapılmış ıslah talebi de söz konusu olmadığına göre, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2018/237- 284 esas karar sayılı dava dosyasının 02/04/2018 karar tarihli duruşmada " kendisi için boşanma nedeni ile nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğine" ilişkin yoksulluk nafakası talebinden feragat içerikli beyanı dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kararın sonuç itibari ile doğru olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları müşterek çocuğun yaşı ve gider durumu, dikkate alındığında; İlk Derece Mahkemesince müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası artım miktarının toplanan delillere usul ve yasaya davalı babanın ekonomik durumuna hakkaniyet ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen karar " kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının yetersiz olduğu" yönlerinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı kadının emekli olup 1300 TL emekli maaşı aldığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının emekli olduğu buna karşılık davalı erkeğin ise emekliliğinin yanında ayrıca esnaf olup Bafra'da lokanta işi ile uğraştığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve yargılama masrafı yönünden, davalı kadın tarafından tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın...