WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince; davalı erkeğin sürekli gelirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Erkeğin ceza evinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz....

    Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün tamamının onandığı anlaşılmakla, davalı kadın eşin maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ile ilgili onama kararına ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.10.2014 tarih, 2014/9597 esas, 2014/20681 karar sayılı onama ilamının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması-yoksulluk nafakası istemi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,"davacının davasının kabulüne, tarafların M.K'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası talebinin HMK.nun 141.maddesi gereğince reddine, davacı tarafça maddi ve manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Davacı, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmayıp ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası talep etmiş, davalı tarafça bu talep kabul edilmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde iddia ve savunmanın hangi aşamaya kadar genişletilebileceği yahut değiştirilebileceği hüküm altına alınmıştır....

          Temyiz kapsamı dışında kalan ve kesinleşen yönlere ilişkin yeniden hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kadın yararına tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamının yoksulluk nafakası konusunda araştırma yapılmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünden uyulduğu belirtilmesine rağmen kararının gerekçesinde davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiğinin belirtildiği halde, kararın hüküm kısmında kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmayarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

            Davalı erkeğin adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... 27.03.2017 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası dışında kalan yönlere ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin yoksulluk nafakası dışında kalan yönlerden reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacı ... 27.03.2017 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....

              kısa karar ile gerekçeli karar hüküm fıkrası arasında tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden çelişki yaratılmış, bu çelişki mahkemece tashih yoluyla giderilmeye çalışılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....

                Davacı, davalıdan 2010 yılının Kasım ayında boşandığını, boşanma davasında yoksulluk nafakası istediği halde talebi ile ilgili karar verilmediğini, temyiz süresi geçtikten sonra durumu fark ettiğini beyan ederek, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara gelmemiş, açılan davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası hakkında olumlu karar verilmediği halde hükmü temyiz etmeyerek kesinleştirdiğini, bu şekilde yoksulluk nafakası talebinden zımnen feragat ettiği gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının davalı aleyhine boşanma davası açtığı bu davada eşinden aylık 600 TL yoksulluk nafakası da istediği, mahkemece tarafların boşanmalarına, boşanmada davalı kocanın kusurlu olduğu anlaşıldığından 8.000 TL maddi 4.000 TL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak davacıya verilmesine...

                  GEREKÇE: Dava, boşanma kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının arttırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu