SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi gereğince, davalı kadının karar düzeltme talebinin yoksulluk nafakası yönünden KABULÜNE, Dairemizin 05.04.2016 tarih 2015/22611 esas, 2016/6765 karar sayılı onama kararının davacı erkek yararına takdir edilen yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına ve hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin olarak BOZULMASINA, davalı kadının yoksulluk nafakası dışında kalan karar düzeltme taleplerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.03.04.2017 (Pzt.)...
maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m.175) istemlerinde bulunmamış, ıslah dilekçesinde bu istemlerini dile getirmiş ve ilk derece mahkemesince davacı yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taktir edilmiş, yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiştir....
Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....
yoksulluk nafakası ve tazminat talebinin bulunmadığını belirttiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili isitnaf dilekçesinde taleplerinin tedbir nafakası istemine ilişkin olduğunu, tedbir nafakasının her zaman istenebileceğini ileri sürerek tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış çocuk için aylık 1000- TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi için aylık 1000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında görülen boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakası istemi olmadığından bu hususta hüküm kurulmadığını, boşanmaya ilişkin hükmün henüz kesinleşmemiş olduğunu belirterek eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bilindiği üzere boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yoksulluk nafakası davası açılması mümkün olup mahkemece yasal şartların varlığı halinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkündür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/859 esas-2008/216 karar sayılı ilamı ile boşanmaya karar verilmesine rağmen yoksulluk nafakasına karar verilmediği ileri sürülerek aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası istenilmiştir. Mahkemece, boşanma davasında tedbir ve yoksulluk nafakası talep edildiği; tedbir nafakası yönünden davanın kısmen kabulüne “fazlaya dair istemlerin ise reddine” kararı verilmekle dolaylı olarak yoksulluk nafakasının reddine karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK. 388 ve 389 maddelerinde mahkeme kararının taşıması gereken hususlar gösterilmiş olup, verilen kararla taraflara bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde açık yazılmalı aynı açıklık red edilen taleplerin neler olduğuda açıkca belirtilmelidir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının, yoksulluk nafakası miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl artırılması talebine ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemesine yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, mahkemece takdir edilen tedbir nafakasının artırılmasına yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesi kararının 8 nolu hüküm fıkrası ile 6 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin KALDIRILMASINA, 2- 6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca esas hakkında bu konularda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; a-)Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile TMK'nın 175 maddesi uyarınca aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihten...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadının usulüne uygun olarak süresinde yoksulluk nafakası isteminin bulunmadığı; bu sebeple yoksulluk nafakası istemi hakkında karar verilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz...
Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası, boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir. Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafası da karar altına alınacaktır....
Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verilecek yerde yazılı şekilde davacı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, davalının temyizi üzerine yapılan ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından, hüküm yoksulluk nafakası yönünden de onanmıştır. Davalının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün yoksulluk nafakasına münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....