"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ayrı yaşayan davacı eşe bağlanan tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2008...
Davada, eş ve çocuklar için 2009 tarihinde hükmedilen tedbir nafakasının artırılması istenilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava, tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı HGK kararı uyarınca Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada tedbir nafakasının artırılması, karşı davada tedbir nafakasının kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,...
Mahkemece oluşturulan hükümde tedbir nafakasının ödenmeye başlanacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; ödemeye hangi tarihten itibaren başlanacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu eksikliklerin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından, hükmün 1.fıkrasında yeralan " ...aylık 1.200.00.-TL tedbir nafakasının ... " ifadesinin çıkarılarak, yerine " ... dava tarihinden itibaren aylık 1.200.00. - TL tedbir nafakasının ......
Somut olayda kaldırılması talep edilen tedbir nafakasının miktarı yıllık toplam 9.000TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava, tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetinin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m 176/4) Nafakanın artırılması için ya tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zaman diliminin geçmesi aranmamıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 05.07.2012 tarihinde davalı aleyhine tedbir nafakası davası açtığı, yargılama sonunda davacının ayrı yaşamda haklı olduğu kanaatine varılarak 23.01.2013 tarihli ilamla davacı eş yararına 2000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, tarafların halen ayrı yaşadıkları, davacının ev hanımı olduğu, davalıdan aldığı nafaka dışında her hangi bir yerden gelirinin bulunmadığı ve geçimini çocukların desteği ile sağladığı anlaşılmaktadır....
O halde mahkemece; tedbir nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Asıl dava tedbir nafakasının artırılması, birleşen dava ise, boşanma istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, davalının davacı ...'nin eşi, davacı. ise babası olduğunu, yıllardır ayrı yaşadıklarını,. Hukuk Mahkemesinin 27.01.1997 tarih ve 1996/298 E. 1997/14 K. sayılı kararı ile kendileri için 2.500.000 TL (yeni 2.5 TL) nafakaya hükmedildiğini, kararın icraya konulmasına rağmen davalının nafakaları ödemediğini, davalının .dan emekli olduğunu ayrıca bir çiftlikte işçi olarak çalıştığını, düzenli geliri olduğunu, daha önce hükmedilen nafakanın yetersiz olduğunu ileri sürerek nafakaların ayrı ayrı 200 TL'ye artırılmasını talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini istemiştir....