Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar tarihi itibariyle aylık 170,00 TL artırılarak toplam 300,00 TL tedbir nafakasının..."...

    kadının, erkeğin boşanma davası ve tashihine yönelik ek karar yönünden inceleme yapıldığı belirtilmiş ise de; davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında nafakanın miktarına yönelik de temyiz itirazlarının olduğu, ancak ilk inceleme sırasında sadece boşanma ve tashihe ilişkin ek karara yönelik hükmün incelendiği tedbir nafakasının miktarına yönelik hükmün incelenmediği anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin bu yönden kabulüne karar verilerek davalı-davacı kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Bu sebeple müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının çocuğun yurda teslim edildiği 28.02.2014 tarihine kadar geçerli olacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün bu şekilde onanması gerektiğini düşündüğümüz için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz....

        Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı erkek; ayrı yaşamakta haklılık iddiası kabul edilen ve tedbir nafakası bağlanan davalı kadın için ödediği 350 TL nafakanın kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece kadının kusurlu olduğu gerekçesi ile tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması şartları oluşmadığı halde yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1- 2. maddesi gereğince boşanmalarına, mahkememizin 23.12.2019 tarihli ara kararı ile davacı kadın yararına belirlenen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine, belirlenen yoksulluk nafakasının devam eden yıllarda ÜFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına" karar verilmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakasının az olduğunu belirterek aylık 2.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırılarak kadına verilmesine, boşanma kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Sayılı ilamı ile kadına bağlanan aylık 400 TL tedbir nafakasının kadının çalıştığından bahisle SGK kayıt tarihinden itibaren kaldırılmasını talep ettiği, boşanma kararının kesinleşmesi ile TMK 197.maddesi uyarınca hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalkacağı, ancak erkeğin davasının geriye dönük olarak kadının çalışmaya başladığı tarihten itibaren tedbir nafakasının kaldırılması davası olduğu, mahkemece toplanan deliller, tanık anlatımları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında geriye dönük olarak tedbir nafakasının kaldırılmasının koşullarının oluşmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı değerlendirilmekle, davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kdz....

          Aile Mahkemesinin 2017/347 Esas, 2018/336 Karar sayılı ilamı ile "Davacı kadın için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına" şeklinde hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, -Dava tarihi olan 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasının (TMK md.197) davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Elazığ 1....

          HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı T3 adli yardım talebinin kabulüne, II-Davalı T3; kadının reddedilen tedbir nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 20.09.2021 tarih, 2020/190 esas ve 2021/181 karar sayılı kararının kadının reddedilen tedbir nafakası talepleri ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "Davalı T3 tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 17.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının (TMK md. 169) davacı T1 alınarak davalı T3 verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihte sona ermesine,'' "Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Hasan Rüzgar için dava tarihi olan 17.11.2020 tarihinden, boşanma kararın kesinleştiği tarihe kadar...

          Maddesinde sermaye arttırımına karar verildiğini, davalı şirkette yıllarca kar payı dağıtılmadığını yada çok düşük dağıtıldığını, yüksek kar oranları olduğu zaman sermaye arttırımı yapılmazken şirketin zararda olduğu dönemde sermaye arttırım kararı alındığını, büyük paya sahip ortak ...'un şirkete borç vermiş gibi gözükmesi nedeniyle sermaye arttırımı sonucunda söz konusu ortağın payına düşen miktarı mahsup etmek suretiyle ödeyeceğinin anlaşıldığını, şirketin 3....

            Somut olayda;arttırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 24.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği;eldeki artırım davasının ise 08.01.2016 tarihinde açıldığı,tarafların sosyal ve ekonomik durumunda boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğuna dair bir iddianın da ileri sürülmediği görülmektedir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının incelenmesinde ise;davacının çalışmadığı,ailesi ile birlikte yaşadığı;davalının ise işçi olduğu,ancak halihazırda çalışmadığı,yeniden evlendiği,çalışırken aylık 1.000 TL geliri bulunduğu,aylık 650 TL kirası olduğu,ikinci evliliğinden bir çocuğu olup geçimini babasının yardımı ile sağladığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu