Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(YHGK 11.4.2007, 2007/12-179 E.-2007/198 K.), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) TMK.nun 197.maddesinde düzenlenen tedbir nafakası, boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. TMK'nın 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydı ile geçimi için diğer taraftan talep edebileceği; iştirak nafakası ise, TMK'nın 182/2. maddesinde düzenlenen velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve giderlerine gücü oranında katıldığı nafakadır. Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde; aylık 1000,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuştur....

    Sarıkaya İcra Müdürlüğünün 2018/242 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takip tarihinin 13/04/2018 olduğu, 8.500,00 TL'nin 21/05/2015 ile 09/04/2018 tarihleri arasında birikmiş iştirak nafakası alacağı olarak, 9.750,00 TL'nin 07/02/2012 ile 21/05/2015 tarihleri arasında çocuk için birikmiş tedbir nafakası alacağı olarak, 11.700,00 TL'nin 07/02/2012 ile 21/05/2015 tarihleri arasında eş için birikmiş tedbir nafakası alacağı olarak, 2.200,00 TL'nin de işlemiş faiz olarak talep edildiği, ayrıca aylık 250,00 TL müşterek çocuk için her ay iştirak nafakası talebinin bulunduğu görülmüştür....

    Aile Mahkemesi'nin 14/05/2019 tarih, 2017/171 Esas 2019/335 Karar sayılı ilamında özetle; davanın kabulü ile tarafların TMK. nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuk 10/01/2010 doğumlu Ramazan'ın velayetinin davacı anne Kiraz'a verilmesine ve baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına, davalının cezaevinde hükümlü olması nedeniyle davacı eş için tedbir nafakası talebinin reddi ile yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin talebin koşulları oluşmadığından reddine, müşterek çocuk Ramazan için davalının hapis hali sona erdikten sonra ayda 300,00TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verildiği, davalı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır....

    DAVA TÜRÜ : Boşanma- Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası ve kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin "Kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması...

      Somut olayda, davalı-davacı kadın lehine yıllık 4800TL (aylık 400TL) ve ortak iki çocuk lehine yılllık 9600TL (her biri için aylık 400’er TL), toplamda yıllık 14.400TL tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin tedbir nafakası davasının kabulüne dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Bu halde davacı kadın eşin kendi yararına takdir edilen tazminatlar ve nafakalardan da feragat ettiği gözetilerek feragat hususunda bir karar verilmek üzere hükmün davacı eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davacı kadın eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.07.2015 (Cuma) -...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tanıma davasında istenilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat istekleri, boşanmanın eki niteliğinde bulunmadığından harca tabidir. Davalının tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi tazminata ilişkin usulen harcı ödenerek açılmış karşı veya birleşen davası bulunmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi taminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının, hakimin evlilik birliğine müdahalesi talebi dışında,tedbir nafakası talebi de bulunmaktadır. Bu taleplerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....

              Aile Mahkemesi'nin 2010/51 E. sayılı dosyasında 06.04.2010 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası için ilamların icrası yolu ile takip başlatılmayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği gibi, hükmedilen tedbir nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen anne ... olup, reşit olan müşterek çocuk ... birikmiş tedbir nafakası alacağını takibe koyma hakkına ve sıfatına sahip değildir. Bu durumda, mahkemece, takibin dayanağı olan ilama göre alacaklı sıfatını haiz olmayan tarafından yapılan takibin, re’sen iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının reddedilen birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Talep edilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 8.400,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

                  UYAP Entegrasyonu