Bu bakımdan; davacının tamamen kusurlu bulunması doğru değil ise de; eşit kusur durumunda da davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar verilemeyeceğinden; hükmün kusura ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiş (HUMK m.438/son) ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMk m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.69). O halde; davacı kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, gerekçe belirtilmeksizin yazılı şekilde ara karar tarihinden geçerli olarak tedbir nafakasına hükmolunması doğru değildir....
Davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169).Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Kadının maaşının olması, gelirinin davalı kocadan az veya çok olması, erkeğin ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar için aylık 400'er TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için aylık 400 TL tedbir - yoksulluk nafakası takdirine, takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarına TUİK'in öngördüğü oranda her yıl artış yapılmasına karar verilmiştir....
/ iştirak nafakası, davacı için aylık 500,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Tedbir nafakası davası, boşanma davasından bağımsız olarak açılabilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2020/348 ESAS, 2022/97 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların TMK m.166 gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili lehine aylık 2.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 70.000 TL maddi, 70.000 TL manevi tazminat takdirine, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, boşanma kararı için ayrıca kusur araştırması boşanmanın eki olan yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1,2) talep edilmesi halinde gereklidir. Somut olayda, Milas 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2009/539 Esas, 2012/596 Karar sayılı ilamının 10.07.2013 tarihinde kesinleştiği, erkeğin TMK 166. maddesi uyarınca açtığı ilk davanın tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmesinden sonra tarafların biraraya gelmedikleri sabittir. O halde, erkeğin TMK 166/son maddesine dayanarak açtığı davasının kabulünde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ilk derece mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği maddi vakıası sabittir....
Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....
Davalı-k. davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın kadın olduğunu, buna rağmen müvekkilinin kusurlu kabul edilerek kadın lehine yoksulluk nafakası takdir edilmesin usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının da yüksek olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası, birleşen dava TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanma talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi münasebet tesisine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için aylık 600 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma talebine ilişkindir....