Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müşterek çocuklardan Mahmut yargılama sırasında reşit olmuş, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. TMK'nun 169. Maddesi hükmü nazara alındığında tedbir nafakası takdiri doğru ise de miktarı yetersiz olduğu görülmüş, dava tarihinden itibaren başlamak tahsilde tekerrür oluşturmamak ve çocuğun (Mahmut'un) reşit olduğu 29/06/2020 tarihine kadar devam etmek üzere tedbir nafakası 3.500,00 TL olarak belirlenmiştir....

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacı kadının; lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları ile müşterek çocuk Rojda yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, davalının müşterek çocuk Berfin yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin, çocuğun boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce 08.04.2020 tarihinde reşit olduğu ve bu sebeple konusunun kalmadığı anlaşılmakla, istinaf ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında aylık 750- TL tedbir nafakası uygun bir miktardır.Davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hüküm dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi- manevi tazminat talepleri hakkında kurulan hüküm dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kocanın açtığı davada verilen boşanma ve fer'ilerine ilişkin karar taraflarca temyiz edilmiş, talep olmadığı halde davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, talep bulunmadığından yoksulluk nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken (boşanma kararının kesinleşmesi ile sona eren) tedbir nafakası hakkında talep bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması (HUMK m. 438/7) gerekmiştir....

    Her ne kadar, takip dosyasında, takibe konu alacağın iştirak nafakası olduğu belirtilmiş ise de, nafaka alacağının doğduğu dönemler ve boşanma kararının kesinleştiği tarih nazara alındığında, takibe konu alacağın tedbir nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık davalarında, tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir (TMK 169). Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Buna göre, gerek tedbir gerek iştirak nafakalarının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Bahse konu nafaka alacağı, küçüğün reşit olması ile sona erer. Çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları , reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, kendisinin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, kişisel ilişki süresi ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı- davacı kadının; ortak çocuk yararına hükmolunan bağımsız tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK'nın 362 nci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Hamit'in yargılama sırasında reşit olması nedeniyle velayet ve iştirak nafakası hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın yararına takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatı, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini istinaf etmiştir....

        Davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası karar tarihinden itibaren, yoksulluk nafakası ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir (muaccel) hale geleceğinden, yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde “nafaka bedellerine karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadına verilen tedbir nafakası ve kadının müstakil tedbir nafakası davası yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...

            Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmemesi açısından: TMK'nun 169. maddesi "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." hükmünü içermektedir. Kadın için tedbir nafakası verilmemesi hatalı olup, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın yararına aylık 2.000,00TL tedbir nafakasına karar verilmiş olup kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kadının düzenli geliri olduğu, yoksulluk nafakası verilmemesi doğru olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu