DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve kadının kabul olan tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- davalı erkek tarafından kendi açtığı boşanma davasının reddi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise bağımsız tedbir nafakası davasının reddi ve boşanma davasında hükmolunan nafaka miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.11.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... Kaşdaş ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. Dilşad Akşahin Ünal geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Hukuk Dairesinin E.2019/908- K.2019/6108 Sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karara karşı da davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, yoksulluk nafakası yönünden şikayet konusu icra takibine dayanak olabilecek bir karar bulunmadığını, tedbir nafakasının dayanağı olan ilk kararda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafkası olarak devamına karar verildiğini, bu durumda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar devam edebileceğini, İcra dosyasına şimdiye kadar ödenmiş olan tutarın ise birikmiş tedbir nafakası tutarından fazla olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden ise dava reddedildiğinden takibin durdurulması yolunda verilmiş olan İcra Müdürlüğü kararında hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetten yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece takip konusu tedbir nafakasını veren Adana 1....
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma sonrası verilen kararda “Mahkememiz dava dosyası ile birleştirilen.... sayılı nafaka davasındaki talepler boşanma ilamında değerlendirilip hüküm altına alındığı” gerekçesiyle, davalı davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesine dayalı tedbir nafakasına hükmedilmiş olması davalı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesine engel olmayıp, davalı davacı kadın yararına ayrı yaşamakta haklılık durumu belirlendiği takdirde tekerrüre sebebiyet vermemek koşuluyla uygun miktarda tedbir nafakası verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, müstakil tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının müstakil tedbir nafakasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının 28.12.2012 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından önce 27.11.2012 tarihinde kendisi ve müşterek çocukları için davalı-davacı kocası aleyhine müstakil tedbir nafakası davası açtığı ve boşanma davası ile birleştirildiği ve yargılamanın birlikte yürütüldüğü...
Ayrıca boşanma ilamının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir. TMK'nın 169.maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Aynı Yasa'nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir. Boşanma davası içerisinde TMK'nın 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Somut olayda; takibe konu Kadıköy 3....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... 9....
DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kendi davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tedbir nafakası davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının reddi yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunim 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden...
Eldeki davanın 27/08/2018 tarihinde açıldığı, yurtdışındaki boşanma ilamının 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği, tedbir nafakasının ancak boşanma kararı kesinleşinceye kadar verilebileceği, ancak bu davanın açıldığı tarihte yurtdışındaki boşanma kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla 27/08/2018 de açılan boşanma davasında kadın lehine tedbir nafakası verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf talebi reddedilmiştir. Aynı gerekçe ile çocuk lehine de tedbir nafakası verilemeyeceğinden erkeğin istinafının kabulü ile çocuk için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ve çocuk için tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda kadının Fransa devlet yardımıyla geçimini sağladığı, her hangi bir çalışmasının olmadığı, erkeğin ise işçi olarak çalıştığı, kadına Fransa devleti tarafından ödenen yardım parası kadını yoksulluktan kurtaran devamlılık arz eden bir gelir olarak nitelendirilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davaları ile davalı tarafından açılan "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından her üç dava ve boşanmanın fer'ileri yönünden, davalı-davacı (...) tarafından ise lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminatın miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların bağımsız açılıp, birleştirilerek görülen tedbir nafakası davasında kurulan hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı(nın) diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından açılan boşanma davası Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan...