WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (Md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Dairemizin 12.09.2017 tarih. 2016/4021 esas ve 2017/9350 karar sayılı bozma ilamı ile davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu ve ayrı yaşamakta haklı olmadığı, yararına TMK'nun 197. maddesinin koşulları gerçekleşmediğinden bağımsız tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği; erkeğin açtığı boşanma davasında TMK'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur. Boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkek 26.09.2017 tarihinde ölmüştür....

      Mahkemece; davanın kabulü ile mahkemenin 2012/1051 E. 2013/284 K. sayılı dosyasında davalı lehine tedbir nafakası niteliğinde hükmedilen 250 TL'lik nafakanın boşanmanın reddine dair hükmün 02.05.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle kendiliğinden kalkmasına rağmen yarışan hak ilkesi gereği nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 169.maddesine göre” Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır” denilmektedir.Bu şekilde hükmedilen tedbir nafakası, boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesi ile mahkeme hükmüne gerek kalmadan kendiliğinden kalkar. ./.....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...

        Bu durumda, hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır.Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi durumunda da diğer eş parasal katkı talebinde bulunabilir.Somut olayda, davalı koca tarafından 2006 yılında davacı aleyhine boşanma davası açıldığı, açılan boşanma davasının reddine karar verildikten sonra tarafların fiilen ayrı yaşamaya devam ettikleri,davacı kadın tarafından 05.03.2009 tarihinde ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesi ile tedbir nafakası davası açıldığı, davalı koca tarafından 13.08.2009 tarihinde yeniden açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının iş bu nafaka dosyası ile birleştirildiği, birleştirme sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde; birleşen dava yönünden, tarafların boşanmalarına, davalı eş için hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan tahsiline, asıl dava yönünden, aylık...

          Ortak çocuk Deniz yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası ve bu tarihten ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, adı geçen çocuk hakkında tedbir ve iştirak nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir d-Yukarıdaki 2-c bendinde gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleştiği bu tarihten itibaren de yoksulluk nafakasına hükmolunması gerekirken, kadın yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            Kabule göre de ; Boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına karar verilecek olan tedbir nafakası TMK 169 kapsamında hakim tarafından yargılamanın devamı sırasında alınan geçici tedbire ilişkin bir hüküm olup, TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası boşanma davasından ayrı bağımsız açılan ve süresiz verilen nafaka niteliğinde olduğundan mahkemece TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası olduğu belirtilerek kadının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu TMK 169.maddesi uyarınca istenilen tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin TMK 169.maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası isteminde (TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakasından bağımsız ) olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Zira kanun yolları sonucunda boşanmanın gerçekleşmemesi halinde TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakası devam edecektir....

            tedbir nafakası talep de gözetilerek dava tarihinden geçerli olarak hükmedilmesi gerekir....

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili isitnaf dilekçesinde taleplerinin tedbir nafakası istemine ilişkin olduğunu, tedbir nafakasının her zaman istenebileceğini ileri sürerek tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış çocuk için aylık 1000- TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi için aylık 1000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında görülen boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakası istemi olmadığından bu hususta hüküm kurulmadığını, boşanmaya ilişkin hükmün henüz kesinleşmemiş olduğunu belirterek eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bilindiği üzere boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yoksulluk nafakası davası açılması mümkün olup mahkemece yasal şartların varlığı halinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkündür....

              UYAP Entegrasyonu