Yine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve evlilik süresi gözetildiğinde, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası çoktur. Açıklanan gerekçe ile davalı-davacının tedbir ve yoksuluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile kadın lehine asıl dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 500 TL tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibareni ise aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve fazlaya dair istemin ise reddine karar verilmiştir....
Bu karara davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, bölge adliye mahkemesince gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin boşanma davasının reddine, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce tedbir nafakasına yönelik hüküm ile gerekçe arasındaki çelişkiden karar bozulmuş, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bozmamız üzerine bölge adliye mahkemesince kurulan hükümde, kadının erkeğin boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüyle davacı- karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde “Ne varki boşanma kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Dairemizin 12.09.2017 tarih. 2016/4021 esas ve 2017/9350 karar sayılı bozma ilamı ile davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu ve ayrı yaşamakta haklı olmadığı, yararına TMK'nun 197. maddesinin koşulları gerçekleşmediğinden bağımsız tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği; erkeğin açtığı boşanma davasında TMK'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur. Boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkek 26.09.2017 tarihinde ölmüştür....
Mahkemece; davanın kabulü ile mahkemenin 2012/1051 E. 2013/284 K. sayılı dosyasında davalı lehine tedbir nafakası niteliğinde hükmedilen 250 TL'lik nafakanın boşanmanın reddine dair hükmün 02.05.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle kendiliğinden kalkmasına rağmen yarışan hak ilkesi gereği nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 169.maddesine göre” Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır” denilmektedir.Bu şekilde hükmedilen tedbir nafakası, boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesi ile mahkeme hükmüne gerek kalmadan kendiliğinden kalkar. ./.....
Somut olayda, işbu nafaka davası 19.07.2012 tarihinde ... 3.Aile mahkemesinde, boşanma davası ise 28.08.2012 tarihinde ... 12.Aile Mahkemesinde açılmış olduğuna göre; birleştirme talebi ikinci davada değil, ilk açılan davada istenilmiştir. Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır....
Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre miktarları da makuldür. Bu itibarla her iki yanının maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Türk Medeni Kanunun 169. maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru, miktarı ise makuldür. Bu itibarla tarafların tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince boşanma kararı verildiği, boşanma kararına yönelik istinaf talebi bulunmadığından boşanma kararının kesinleştiği dikkate alındığında boşanma kararı kapsamında yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmakla davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
boşanma hükmü temyize gelmediğinden boşanma kararı 07.05.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı vekili Av. ... 31.03.2017 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 31.03.2017 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davası ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İncelenmesi gerekli görülen ... Asliye Ceza Mahkemesine ait 2014/65 esas sayılı dosya veya onaylı örneğinin eldeki dosyaya eklenip birlikte gönderilmesi, 2-Ayrıca dosya içerisinde bulunan davacı-davalı kadın vekili Av. ...'a ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletnamede bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK.m.74)....