WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....

    DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından reddedilen tedbir nafakası davası, reddedilen boşanma davası, erkeğin kabul edilen davası ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası davası ile birleşen Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasının ve boşanma davasının reddine, erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her üç davaya yönelik olarak temyiz edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : HMK'nun 389. maddesi "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. "hükmünü içermektedir. Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesinde gösterilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1). Boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı eş üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlar, araçlar, bankalardaki hak ve alacaklar üzerine tedbir konulamaz. Nitekim Yargıtay 2....

      ve tedbir nafakası davalarına yönelik yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 440 TL tedbir nafakası ve 1.000 TL yoksulluk nafakası ile yine kadın yararına 40.000 TL maddî, 40.000 TL manevî tazminata hükmedilmiş, yine kadının birleşen tedbir nafakası davasının da kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Mahkemce; red ile sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra tarafların 3 yıl geçmesine rağmen fiilen bir araya gelmedikleri, davacı lehine TMK'nun 166/son maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK.166/1- 4.maddesi gereğince boşanmalarına, yine davalı lehine Adana 2. Aile Mahkemesinin 2012/656 Esas 2013/150 Karar sayılı kararı gereğince aylık 350,00 TL tedbir nafakası verilmiş ise de, davalının Saha Gayrimenkul isimli iş yerinde sekreter olarak çalıştığı, davacının ise emekli olduğu gerekçesi ile hükmedilen 350,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalının boşanma hükmüne karşı bir istinaf talebi bulunmamaktadır....

        nafakasının reddine, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında, kadının 200,00 TL talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından taleple bağlı kalınmadığından kadın ve ortak çocuklar lehine 200,00’er TL tedbir nafakasına karar verilmiştir....

          reddedildiğinden 15/01/2019 hüküm tarihi itibariyle tedbir nafakasının kaldırılmasına" karar verilmiştir....

          , birleşen davanın reddine yönelen istinaf isteminin kısmen kabulüne ile kadın lehine boşanma dava tarihi olan 04.10.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek ve tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının birleşen davasının kısmen kabulü ile; birleşen dava tarihi olan 18.08.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam etmek ve 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi uyarınca aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, bu şekilde hükmedilen tedbir nafakasına karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            Davada; tarafların halen ayrı yaşadıkları müşterek çocuğun davacı anne yanında kaldığı önceki tedbir nafakasının geçen zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek, davacı kadının tedbir nafakasının aylık 100 TL'den aylık 300 TL'ye, müşterek küçük çocuğun tedbir nafakasının aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile nafakanın aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce terk nedeniyle boşanma davası açıldığı bu davanın reddedildiğini, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...

              UYAP Entegrasyonu