Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada; tarafların halen ayrı yaşadıkları müşterek çocuğun davacı anne yanında kaldığı önceki tedbir nafakasının geçen zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek, davacı kadının tedbir nafakasının aylık 100 TL'den aylık 300 TL'ye, müşterek küçük çocuğun tedbir nafakasının aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile nafakanın aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce terk nedeniyle boşanma davası açıldığı bu davanın reddedildiğini, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İlk derece mahkemesince, reddedilen boşanma davasında kadın ve müşterek çocuk için TMK'nın 169.maddesince hükmedilen tedbir nafakasının söz konusu davada verilen hüküm kesinleşinceye kadar geçerli olduğu, eldeki davada dava tarihinden itibaren kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 09.02.2021 tarihli ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının miktarının hüküm ile karar altına alınan nafaka miktarlarına ilişkin hükümde gözetilmemesi ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Yine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının ve çocuğun ihtiyaçları gözetildiğinde hükmedilen tedbir nafakası azdır....

    alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE Müşterek çocuklar Üzeyir Ahmet Sinanoğlu ve Ecrin Sinanoğlu lehine tahsilde mükerrerlik oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00 er TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 12.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI KARŞI DAVACI KADINA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, "karar verilmiştir....

    DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası -Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının kısmen reddi, boşanma davasının kabulü ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının, tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı- karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının yıllık tutarı 12.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 41.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası yönünden; davalı erkek tarafından ise kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyizine yönelik yapılan incelemede: Davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davacı tanıkları ... ve ...'...

        Davalı; ikametgahının Yalvaç olduğundan yetki itirazında bulunarak, boşanma davasında tedbir nafakasına karar verildiği tarihten sonra gelirinde artma olmadığını, davacının da giderinde artma olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; boşanma davasının reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi nedeni ile açılan tedbir nafakası davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir. Evlilik birliği içerisinde şartlar oluştuğu taktirde tedbir nafakası davası her zaman açılabilir....

          Mahkemece; boşanma davası sırasında davacı ve çocuk lehine sadece tedbir nafakasına hükmedildiği, bunun dışında davacının herhangi bir nafaka talebinin olmadığı, mahkemece de nafakaya hükmedilmediği, verilen boşanma kararının 26.05.2006 da kesinleştiği, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kendi adına nafaka istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası bakımından davanın reddine, iştirak nafakası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 375 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de ; boşanma davasının fer'i niteliğinde olan tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden davadaki istem boşanmanın kesinleşmesinden sonraki yoksulluk ve iştirak nafakası talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; her iki boşanma davası ve fer'ileri ile araç üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma davası kabul edilmiş, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı her üç dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle davacı-davalı erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle açtıkları ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri ile ziynete dayalı alacak davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı-davacı kadının açtığı ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi...

                Dairemiz kaldırma kararı sonrası verilen mahkemenin 15/04/2021 tarihli kararında; kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere verilen tedbir nafakasında, taraflar arasında boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkına kavuşan davalı kadın lehine, boşanma davası açılmadan önce ayrı yaşama hakkına kavuştuğundan bahisle mahkemenin 2011/207 esas sayılı dosyasında takdir edilen tedbir nafakasına dair hükmün, 22/01/2013 tarihinde kesinleştiği, nafaka alacaklısı kadının gelir getiren faaliyetinin nafakanın başlangıç tarihinde olmadığı, bu hususun tarafların boşanmalarına dair karar verildiği aşamaya kadar devam ettiği, zabıta araştırması ve davalı tanıklarının beyanlarından sabit olduğu, kadın yararına tedbir nafkası takdirine gidildiği, taraflar arasında daha önceden görülüp red ile sonuçlanan boşanma davasında, kadının davalı sıfatı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olmadığına dair hüküm kesinleştiği, eldeki davanın red ile sonuçlanan boşanma davasından...

                UYAP Entegrasyonu