"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması- Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 23.02.2015 gün ve 1963-2524 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, tazminatlar ve tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; asıl dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talebine ilişkin olup; 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı karşı davalı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, yoksulluk nafakası talepleri ile ilgili karar verilmediğini, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, erkeğin davasının reddi gerektiğini, bu kapsamda yargılama gideri ve vekalet ücretinin de kabule göre hesaplanmasının doğru olmadığını, çocuk için verilen tedbir nafakasının az olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının 1, 3, 4, 13 ve yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin düzenlemelerin kaldırılmasına, karşı davanın reddine, çocuk için tedbir nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere yeniden belirlenmesine, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası konusunda yine maddi ve manevi tazminat talebi konusunda talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....
kararı ile hüküm altına alınan her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 400'er TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra İştirak nafakasına dönüştürülmesine, davacı kadın içinde daha önce hükmedilen aylık 750 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde düzenleme yapıldığı, bu nedenle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....
Buna göre, nafaka davaları açıldığı tarih itibariyle hüküm ifade edeceğinden; somut olayda tedbir nafakasının dava tarihi olan 11.04.2011 tarihinden değilde, davalı tarafın davacısı olduğu boşanma dava tarihinden başlatılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu nedenle, mahkemece; kararın kesinleşeceği tarih ile sınırlı olarak tedbir nafakasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre mahkemece, davacı-karşı davalı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa gelir durumunun tespiti ile bu gelirin sürekli ve düzenli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmışsa hangi tarihte ayrıldığı, kendi rızası ile işlen ayrılıp ayrılmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdirine gerek olup olmadığı araştırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır. 5-Davacı-karşı davalı kadın yararına 29/01/2015 tarihli celsede 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş iken nihai karar ile tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılması doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış tedbir nafakasının kaldırılması istemidir. Dosyada yapılan incelemede tarafların 11/08/1987 tarihinde evlendikleri, ayrı yaşadıkları dönemde Isparta 1 Aile Mahkemesinin 2013/297 esas, 2013/804 karar sayılı ilamı ile aylık 650,00- TL tedbir nafakasına hükmedildiği, ardından Isparta 1. Aile Mahkemesi'nin 07/06/2016 tarihli 2016/88 esas, 2016/325 karar sayılı ilamı ile tedbir nafakasının aylık 800,00- TL'ye çıkarıldığı; daha sonra tarafların Isparta 2. Aile Mahkemesinin 2016/142 esas, 2018/24 karar 16/01/2018 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararının 02/03/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Boşanma kararının incelenmesinde kadın yararına hükmedilmiş tedbir ve yoksulluk nafakasının yer almadığı görülmüştür. Bilindiği üzere tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona eren bir nafakadır....
Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple mahkemenin davacı kadının ağır kusurlu olduğuna yönelik belirleme ve yoksulluk nafakasının reddi yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/son)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması -Tedbir Nafakalarının Artırılması Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davacı tarafından davalıya karşı bağımsız olarak açılan "nafakanın kaldırılması" ve davalı tarafından davacıya karşı bağımsız olarak açılan "nafakanın artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafakaların miktarı ile bağımsız açılarak boşanma davası ile birleşen her iki nafaka davası yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; kocanın kabul edilen boşanma davası ile tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.01.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ......