WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, birleşen nafaka davasında hükmedilmeyen vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının birleşen tedbir nafakası (TMK m. 197) davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir (HMK m. 26)....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, tedbir-iştirak nafaka miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, erkek lehine maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası verilmemesini, çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesini istinaf etmiştir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası reddedildiğinden velayete ilişkin bir düzenleme yapılmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açtığı dava sonucu almakta olduğu tedbir nafakalarının artırılması konusunda harcını da yatırmak suretiyle açmış olduğu bir davasının bulunmamasına, cevap dilekçesinde bu yönde talepte bulunulmasının bu talebi dava haline getirmeyeceğine, bağımsız tedbir nafakası davası sonucu verilen tedbir nafakasının varlığı nedeniyle, boşanma davası içinde ayrıca tedbir nafakası (TMK.md.169) takdir edilmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece müşterek çocuklar yönünden takdir edilen nafakaların, müşterek çocuk ... için dava tarihi 04.03.2011 tarihinden ergin olduğu 14.06.2012 tarihine kadar tedbir nafakası ve müşterek çocuk ... için dava tarihi 04.03.2011 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 07.05.2013 tarihine kadar tedbir nafakası, bu tarihten ergin olduğu 18.05.2013 tarihine kadar iştirak nafakası olduğu gözetilmeden ergin oldukları tarihten sonra da geçerli olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün onanmasına dair Dairemizin 16.12.2019 gün ve 2019/7912-2019/12355 sayılı ilamıyla ilgili maddi hatanın düzeltilmesi isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü: Davacı erkek tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, davalı kadın tarafından da TMK'nın 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası açılmış, dosyalar birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucunda; ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına, davacı-davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadının da tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davacı-davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen tedbir nafakası davası, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur...

            Davalı tarafın tedbir nafakası takdir edilmemesine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; davalı tarafın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talebinde bulunduğu, mahkemece bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmediği, davalı kadının çalışmadığı, herhangi bir yerden gelirinin bulunmadığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olduğu TMK.'nun 169.maddesi uyarınca davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile davalı kadına tedbir nafakası takdirine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın davanın kabulüne, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...

            Boşanma sonucu kadın eşin maddi desteğini kaybedecektir. Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakaniyet ilkesi çerçevesinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasında kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmişken erkeğin açmış olduğu boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilerek yoksulluk nafakası yönünden her iki davada kurulan hükümler arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Boşanma davası sonuçlanıncaya kadar tedbir nafakası talep edilebilir ve mahkeme henüz yargılama sürerken de tedbir olarak (TMK:nun md.169) tedbir nafakasına hükmedebilir. Davacının dilekçesinde belirttiği "önce tedbir olmak üzere" ifadesi bu kapsamda değerlendirildiği takdirde; hakkaniyete uygun tedbir nafakasına hükmedilmelidir. Mahkemece, hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmiş olması da doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Öyleyse “ev hanımı olup, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davalı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazının kabulü ile, dava tarihinden itibaren davalı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, hüküm ve gerekçenin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Tedbir ve iştirak nafakası yönünden; Davalı kadın süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuş, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315- 801 E.K....

                UYAP Entegrasyonu