Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam edecektir. Bu halde Beykoz Aile Mahkemesinde 2012/276 esas sayılı dosyası ile bağımsız tedbir nafakası (TMK 197 m.) davasında kadın yararına aylık 800 TL nafakaya hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alınmaksızın aynı dönem için erkek aleyhine iki ayrı tedbir nafakası olamayacağı gerekçesi ile kadın aleyhine olacak şekilde aylık 800 TL olan nafakanın kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar nafaka ödemesi sırasında tahsilde tekerrür oluşturulamaz ise de, 26.09.2014 tarihinden itibaren hükmolunan, miktar olarak daha az nitelikteki tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali gerekirken bağımsız tedbir nafakası dosyasından kadın yararına hükmolunan aylık 800 TL tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali kararı doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    Ortak çocuk yararına hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik kararı kesindir. Bu nedenle kadının; bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Dairemizin bu ilamına karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, velayet ve tazminatlar yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuş, karar düzeltme incelemesi sonucunda kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden onama ilamının kaldırılmasına, hükmün diğer bozma sebepleri yanında yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına, davalının diğer karar düzeltme isteklerinin ise reddine karar verilmiştir. Bu halde ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozma yapılmamış, bu yönden hüküm kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 2.000.00.- TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....

          Ancak,davacı dava tarihi olan 10.12.2015 tarihi itibariyle reşit olduğundan açılan dava iştirak nafakası olmayıp, TMK’nun 328/2 ve 364 /1 vd. maddelerinde ifadesini bulan yardım nafakası davasıdır. Nitekim Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davalının evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, şiddet uyguladığını, evin anahtarını değiştirdiğini, abonelikleri iptal ettirdiğini ileri sürerek 1.000 TL tedbir nafakası takdir edilmesini talep etmiştir . Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının lüks hayat istediğini, evin anahtarını değiştirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ayrı yaşamada kimin kusurlu olduğunun anlaşılamadığı, işi ve geliri olmayan davacıya davalının tedbir nafakası ödemesi gerektiği gerekçesi ile 500....

              Davacı (kadın) önceki aşamalarda yoksulluk nafakası talep etmemiş, ancak ön inceleme duruşmasında 300 TL yoksulluk nafakası talep etmiş; davalı (koca) talep sonucunun genişletilmesine açık muvafakat bildirmediği gibi, davacı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır (HMK md. 141). Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verilecek yerde yazılı şekilde davacı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, davalının temyizi üzerine yapılan ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından, hüküm yoksulluk nafakası yönünden de onanmıştır. Davalının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün yoksulluk nafakasına münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı kadının kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirmiştir. Bu beyan, yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olup, davacı artık bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Öyle ise mahkemece bu ilkeler ışığında, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalının, ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Aynı oturumda hazır bulunan davacı, bu isteğe açıkça muvafakat vermemiştir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davalının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, isteğin esasına ilişkin hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere yoksulluk nafakasıyla ilgili bozmada oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.27.05.2015(Çrş.)...

                    HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı-davalı kocanın, müşterek çocuk 16/04/1986 doğumlu Hatice için tedbir-iştirak nafakası, müşterek çocuk olmadığı anlaşılan 23/01/2000 doğumlu Fatma Nur için tedbir nafakası takdir edilmesine ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Kahramanmaraş 1....

                    UYAP Entegrasyonu