Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın paranoid şizofreni hastası olmasına karşın kendi rızasıyla tedavi olmadığı gerekçesiyle Türk Medeni Kanunu'nın 432. maddesi uyarınca tedavi amacıyla özgürlüğünün kısıtlanarak tedavisinin yapılması istenmiş; Mahkemece, 19.07.2016 tarihli karar ile talebin kabulüne karar verilmiş, bilahare 05.04.2018 tarihli ek karar ile de ...'ın ikamet adresinin Çayırova/Kocaeli olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir....

    İmar planlarının büyük şehir belediye yönetimleri yönünden hazırlık ve uygulama esaslarının bu şekilde saptadıktan sonra, İmar Kanununun 4. maddesinde özel kanun olarak belirlenip öncelikle uygulanması gerektiği ifade edilen Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yönünden bir uygulama yapılması halinde imar planlarının ne şekilde hazırlanıp yürürlüğe gireceği hususuna gelince; 2863 sayılı Yasanın Sit geçiş dönemi-koruma amaçlı imar planı-kısmi plan değişikliği başlıklı 17.maddesi, "Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanı, bu alandaki imar planı uygulamasını durdurur (...) koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı şartları belirlenir. İlgili valilikler ve belediyeler anılan koruma amaçlı imar planını en geç bir yıl içinde koruma kuruluna değerlendirmek üzere vermek zorundadır....

      izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 14/02/1996 tarih ve 5576 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı...

        Yukarıda alıntılanan hükümden, bir alanın sit alanı olarak ilan edilmesinin, bu alana ilişkin olarak daha önce yapılmış olan her türlü plan uygulamasını durduracağı, söz konusu alanda sit ilanı üzerine uygulanacak imar rejiminin belirlenmesi amacıyla üç yıl içinde koruma amaçlı imar planının yapılması gerektiği, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurullarınca üç ay içinde alanda uygulanacak geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının belirlenmesinin gerektiği, koruma amaçlı imar planının üç yıllık süre içerisinde zorunlu nedenlerle yapılamaması halinde bu sürenin uzatılabileceği, gerek koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar geçecek sürede ve gerekse koruma amaçlı imar planı yapılması için kanunda belirlenen sürenin uzatıldığı durumlarda ise, her türlü imar uygulamasının, yürürlükteki geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına göre yapılması gerektiği anlaşılmaktadır....

          Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 25/06/1992 tarih ve 1188 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak ve koruma amaçlı imar planı onaylanan tescilli bölgede yer alan...

            kullanım amaçlı koku vericiler.” ve 09. sınıfta yer alan “koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar....

              bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanıkların, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 01/09/1989 tarih ve 675 sayılı kararı ile sınırları belirlenen...

                Çocuğun cinsel istismarı ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 32 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 2. 5237 sayılı Kanun'un 57 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirinin uygulanmasına ve yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına, 3. Sağlık kurulunca suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen raporda toplum açısından tehlikenin kalktığını ya da önemli derecede azaldığının belirtilmesi halinde Mahkemece 5237 sayılı Kanun'un 57 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca serbest bırakılmasına, Karar verilmiştir. II. GEREKÇE 5271 sayılı Kanun'un 182 ve 185 inci maddelerine göre sadece on sekiz yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün kapalı duruşmada açıklanabileceği, suça sürüklenen çocuk ...'...

                  Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/605 Esas sayılı dosyası için aldırılan 04/04/2018 tarihli olan ve sanık hakkında "TCK'nın 32/2. maddesinin tatbikinin uygun olduğu" görüşünü içeren rapora istinaden sanık hakkında TCK'nın 32/1 ve 57. maddelerinin uygulanması, 3)Kabule göre de; TCK'nın 32/1. maddesi kapsamında akıl hastalığı olduğu değerlendirilen sanık hakkında CMK'nın 223/3-a maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurularak TCK'nun 32/1 ve TCK nun 57/1. maddeleri uyarınca sanığın ceza süresi boyunca koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine...

                    Ancak, Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilirken, TCK'nın 57. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında öngörülen yasal yöntemin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen aykırı olarak, hükmün ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere “Sanık hakkında, TCK'nın 57. maddesinin 1 ve 2. fıkraları uyarınca koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine, mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılmasına” ibaresi eklenmek biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı...

                      UYAP Entegrasyonu