DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 149, 150/ı şartları oluşmadığı, hesap kat ihtarı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasıyla icra emrinin iptali şikayeti ile icra emri, kıymet takdir raporu tebliğlerinin usulsüzlüğü, satış işlemlerinin iptali şikayeti ve faize itiraza ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/4589 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve Durmuş Urhan hakkında 1.000.000,00 TL asıl alacak, 1.183,56 TL faiz üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibi olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür....
Şti. vekili; 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihi olan 22.12.2014 olarak tespit edilmesine, anılan tarih itibarı ile 89/1 haciz ihbarnamesine süresinde yaptıkları itirazın kabulüne, bu olmadığı takdirde 3. kişinin (İİK'nun 355 ve 356. maddeleri gereğince) borçlunun maaşından kesinti yapılmayan miktar kadar takip borcundan sorumlu tutulması ve sadece sorumlu olmaları gereken miktar olan ve 09.08.2014 tarihinde muaccel hale gelen ve toplamda borçlunun maaşından kesilen hacizler sonrası dosyaya yatırılması gereken 3384 TL maaş alacağını icra dosyasına yatırdıklarından müvekkilinin banka hesapları, araçları ve diğer bütün hacizlerin fekkine ve bu yöndeki taleplerinin reddine ilişkin icra müdürlüğünün 29.12.2014 tarihli kararın kaldırılmasına, borcun tamamından ve dosya borcundan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayet kabul edilerek şikayetçi şirkete gönderilen 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ...
olduğu gerekçesiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve diğer itirazların süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmüştür....
için haciz ihbarnamesine itiraz edemediğini ve icra dosyasına borçlu sıfatı ile kaydedilerek araç ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu bu nedenlerle usulsüz tebligatlar nedeni ile tebligattan haberdar olunan 20.04.2021 tarihinin geçerli tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, İcra Müdürlüğü dosyasında 05.05.2021 tarihli kararın iptali ve kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 istinaf başvuru dilekçesine özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ile usulsüz ödeme emrinin ve tebligatın iptali istemine ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti ile birlikte diğer şikayet nedenlerini de ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece şikayetin süreden reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
T4 DAVA : TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜ ŞİKAYETİ KARAR TARİHİ : 08/02/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/02/2021 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı başlatılan icra takibinde müvekkilinin takipten 17/10/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, icra dosyasında ödeme emrinin daha önce yapılmış olduğu görülmesine karşın tebligatın usulsüz olduğunu, T.K.'nun 12- 13 ve Tüzüğün 17 ve 18.maddelerinde tebligatın yetkili temsilciye o yoksa görev itibari ile temsilciden sonra gelen kimseye yapılması gerektiğini, ancak yapılan tebligatın buna aykırı olarak T.K. 20.maddesine göre yapıldığı, gerekli araştırmanın tebligat memurunca yapılmadığını, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 17/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. İş mahkemesine ait karara istinaden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 15/01/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebliğ alan Mehmet Güler'in müvekkilin çalışanı olmadığını, takibin dayanağı olan mahkeme kararı bakımından 10 yıllık takip süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, İİK 39/1, TMS 156/2 gereğince ilamlar için 10 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, ilamın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu ilamın Bakırköy 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
Ödeme emri borçluya, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğe çalışılmış ise de anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır....