ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
(M) Karşı Oy Borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurarak usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04.08.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme ise icra dairesine itiraz tarihi olan 22.07.2015 tarihi itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş, kararı alacaklı temyiz etmiştir. Usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet İİK 16/1 uyarınca tebligat usulsüzlüğünün öğrenilmesinden itibaren 7 gün olup, şikayet süresinde yapılmamış sayılacağından mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilmiş olup şikayet sürede yapılmadığı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Oysa örnek 7 ödeme emri tebligatının "......
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
Ödeme emri küllen iptal edildiğinden ödeme emrine bağlı tüm hacizlerin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçelerle; Şikayetin kabulüne, 1- Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 esas sayılı takip dosyasınında gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 8.6.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 2- Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı takip dosyasında gönderilen ödeme emrinin takip talebine uygun olmadığı anlaşıldığından ödeme emrinin iptaline, müdürlükçe alacaklının talebi halinde örnek no 7 ödeme emri hazırlanarak borçlu vekiline tebliğinin sağlanması hususunda talimat verilmesine, 3- Ödeme emri iptal edildiğinden ve düzeltilen tebliğ tarihine göre henüz takip kesinleşmediğinden konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2020/2151 Esas sayılı dosya üzerinden verdiği 27/09/2021 tarihli kesin nitelikli karar ile şikayetin kabulü ile davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 24/07/2020 olarak düzeltilmesine karar verdiği, şikayetçi borçlu tarafın usulsüz tebligata yönelik şikayet davası devam ederken 04/08/2020 tarihinde ihtirazı kayıtla icra dosyasına ödeme yaptığı, daha sonra 26/10/2021 tarihinde talep açarak müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine kesin olarak karar verildiğinden 04/08/2020 tarihinde dosyaya ödenen 80.300,00- TL'nin takip durduğunda müvekkilinin hesabına iadesinin istendiği, icra müdürlüğünce talebin reddedilmesi üzerine bu karara karşı şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin devamı sırasında takip konusu borca karşılık olarak borçlu tarafça icra dosyasına rızai olarak yatırılan paranın tahsilat niteliğinde olması ve ödeme tebliğ tarihinin düzeltilmesi nedeni ile...
Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur. Bu kapsamda davacı-borçluya 29/11/2019 tarihinde TK m.35 gereğince ödeme emrinin tebliğ edildiği, ancak ticaret sicil kayıtları celp edilip incelendiğinde, davacının tebliğ tarihindeki resmi adresinin tebliğ yapılan adresi olmadığı, bu haliyle davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmış olup, Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 14. İcra müdürlüğünün 2019/39439 esas sayılı dosyasında davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 18/12/2020 olarak düzeltilmesine'' karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece borçlunun vekiline tebligat yapılmadığından ve başvurusunda öğrenme tarihinin 28.12.2012 olarak düzeltilmesini istediği gözetilerek, 28.12.2012 tarihinde öğrenmiş sayılmasına ve öğrenme tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2019/25937 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat yapılan “ Uğur Mumcu Mahallesi K caddesi No:37 D:5 Sultangazi İstanbul “ adresinde müvekkilinin hiç oturmadığını, mernis adresinin de farklı olduğunu, ödeme emrinin ilgisiz bir adrese tebliğe çıkarıldığını, herhangi bir şerh olmamasına rağmen TK 21/2. maddeye göre işlem yapıldığını söyleyerek tebliğ tarihinin 07.10.2019 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin TK 10. maddeye göre borçlunun bilinen ve müvekkili kuruma öğrenci velisi olarak bildirdiği adrese yapıldığını, TK 21. maddeye göre ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olduğu kabul edilse dahi davacı alacaklı kuruma kasten yanlış bilgi verdiği için kötü niyetli sayılacağını söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edildiği, davacı borçluya ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, muhatabın tevziat saatinde nerede olduğunun sorulduğu komşunun ad ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılmadığı, bu haliyle TK'nun 21/1 maddesine uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, tebliğ işleminin usulsüz olduğu, borçlunun şikayet tarihinden daha önceki bir tarihte ödeme emri tebliğinden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmış olup, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye göre şikayetin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....