TK'nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur....
o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....
Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 31.12.2012 tarihinde, mernis adresinde Tebligat Yasasının 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesi ekli ve duruşma gün ve saatini bildiren davetiye ise 25.03.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 31.12.2012 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK.nun 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunulmadığından, davalı borçlunun temerrüdü gerçekleşmiştir....
Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 13.05.2014 tarihinde Tebligat Yasasının 21.maddesine göre tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesi ekli ve duruşma gün ve saatini bildiren davetiye ise 05.08.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 22.07.2010 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK. 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince, şikayeti reddine karar verilmesi üzerine davacı -borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde müvekkilinin takip dosyası ve tahliye davasını 25.08.2020 tarihinde öğrendiğini, belirterek tebligat usulsüzlüğü iddiasında bulunduğu görülmekle, TK'nun 32. maddesi gereğince en geç 25.08.2020 tarihinde tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 04.09.2020 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Yerel mahkemece Mersin 2....
Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 27/02/2015 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre “Muhatap belirtilen adresinde tevziat saatlerinde bulunamadığından komşusu isim vermedi soruldu. Muhatabın adreste oturduğu nereye gittiğinin bilmediğini beyan etti. Beyanı imzadan imtina ettiğinden tebligat mahalle muhtarına teslim edildi. 2 nolu ihbarname kapısına yapıştırıldı. Komşusu isim vermedi bilgi verildi.” şerhi ile tebliğ edilmiştir. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olması halinde dahi dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya usule uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı savunma yapmamıştır. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresindede itirazda bulunmadığından 27/02/2015 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir....
Tebligat usulsüzlüğü şikayeti İİK.nın 16/1.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreye tabidir. Davacı taraf söz konusu icra dosyasından adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürmekte ise de; 06/05/2022 havale tarihli dilekçesi ile takip dosyasına itirazda bulunduğu, en geç bu tarih itibariyle tebligat usulsüzlüğünden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu şekilde usulsüz tebligattan haberdar olunduğu halde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin 06/05/2022 öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra 01/06/2022 tarihinde yapıldığı görülmüş, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde ileri sürülmediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar...
"İçtihat Metni"Mahkemesi:İcra Hukuk Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın İcra Müdürlüğü'nce cebri icra yoluyla satılan mallarla ve tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayetten kaynaklanmasına ve kararın icra Mahkemesince verilmiş olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından yapılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya...