Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(M) Karşı Oy Borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurarak usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04.08.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme ise icra dairesine itiraz tarihi olan 22.07.2015 tarihi itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş, kararı alacaklı temyiz etmiştir. Usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet İİK 16/1 uyarınca tebligat usulsüzlüğünün öğrenilmesinden itibaren 7 gün olup, şikayet süresinde yapılmamış sayılacağından mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilmiş olup şikayet sürede yapılmadığı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Oysa örnek 7 ödeme emri tebligatının "......

    GEREKÇE: Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline yönelik şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanun'unun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (H.G.K.'...

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, 19.04.2007 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ sırasında muhatabın bulunmadığına dair bir açıklık olmadığından şikayetçi vekiline Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre şikayetin süresinde olduğu, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan şikayet olunanın icra takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüzlük nedeniyle mahkemece tespit edildiği, usulsüz tebliğe göre yapılmış olan haciz işleminin de geçersiz hale geldiği, şikayetçinin alacağının birinci sırada bulunması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetveli tebliğ tarihinin 31.08.2006 olarak düzeltilmesine, sıra cetvelin iptaline karar verilmiş, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olması gerekçesiyle birleşen şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet olunanın temyiz talebi üzerine Yargıtay Yüksek 19....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, tahliye istemli olarak başlatılan icra takibi üzerine davacıya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayete yönelik olarak açılmıştır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda mahkemece, şikayetin hak düşürücü süre içinde yapılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve gerekçeli karar başlığında 17.12.2013 olan şikayet tarihinin 31.01.2014 olarak yazılmış olması hatalı olmuş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığındaki şikayet tarihinin düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borçlunun malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2022 Tarihli kararı ile şikayet edilen alacaklının istinaf başvurusunun süresinde olmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

            Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 30.07.2010 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 13.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu sadece 30.07.2010 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 13.12.2010 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 13.12.2010 tarihine göre borçlunun 14.07.2014 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....

              Dava; usulsüz tebliğ ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet davası olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun HMK''nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 12.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103. madde davetiyesinin ise 08.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilinin 20.10.2015 tarihinde icra dosyasının UYAP sistemine taranmasını talep ettiği, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde sadece 12.03.2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 08.05.2014 tarihinde takibi öğrendiğinin kabulü gerekir....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...

                  UYAP Entegrasyonu