Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; usulsüz tebliğ ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet davası olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun HMK''nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetçi borçluların ödeme emrine tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin kabulü ile her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, öğrenme günü 09/06/2020 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, her iki şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde takibin dayanağı belge suretinin ekli olduğu belirtilmediğinden bu yöndeki şikayet haklı olmakla birlikte her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işlemindeki usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne bağlı olarak taleple bağlı kalınarak öğrenme gününün ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine karar verildiğinden, konusu kalmayan bu şikayet yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatlarına dayalı borç ilişkisinin bağlayıcı ve geçerli olmadığı yönündeki iddianın haklarında ilamsız takip başlatılmasından dolayı icra dairesine 7 günlük yasal sürede borca...

şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, usulsüz yapılan tebliğ işleminin veya ödeme emrinin iptaline değil, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden, mahkemece de ödeme emri tebliğ tarihi öğrenme tarihine göre düzeltildiğinden, davacının ödeme emrinin iptaline de karar verilmesi gerektiği yönündeki katılma yoluyla ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Bu durumda; usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı anlaşılarak, icra emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline, İcra emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 19/04/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının davayı süresinde açmadığını, süresinde olmayan davada ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili banka tarafından davacı malikin Tapu Müdürlüğü'nden bildirilen adresine Üsküdar 6....

Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemesi halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir. T.K 10. maddesi uyarınca borçlunun bilinen son adresine çıkarılan tebligatın T.K 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, mahkemece tebliğ işlemi usulsüz kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, usulsüz tebligattan ve takipten en geç dava tarihinde haberdar olan davacı borçlunun bu tarihten itibaren İİK.nun 62. maddesi gereğince 7 gün içerisinde yasal itiraz hakkını kullanması gerektiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi hükmü karşısında davacıya bu konuda yeniden süre verilmesinin mümkün olmadığı, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği, mahkemece de bu şekilde karar verildiği anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nun 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvurusunda: ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz olduğunu, tebliğden 16.03.2022 tarihi itibari ile haberdar olduğunu, takip talebine şirketin eski ünvanı yazılarak usulsüz tebliğ yapılmasının amaçlandığını, normal tebliğin eski unvan yazılarak gönderilip iade dönmesi sonrasında ikinci tebliğin yeni unvan yazılarak TK'nın 35. maddesine göre yapıldığını, ilk çıkarılan tebliğde şirketin eski ünvanı yazılı olduğundan bu ismi komşular dahi kimsenin bilmediğini, tanınmayan şirkete çıkarılan tebliğin iade döndüğünü, şirketin yasa gereği e- tebliğ adresi olduğunu bu nedenle uets haricinde yapılan tebliğlerin yok hükmünde olduğunu belirterek ödeme emrinin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 16.03.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      ile birlikte ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK.'...

        ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabileceği, buna göre 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile İstanbul l.İcra Müdürlüğünün 2020/21677 esas sayılı takip dosyasmda; ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 24.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....

        UYAP Entegrasyonu