Bu durumda; mahkemece şayet hükmün ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçen müdahile tebliği yapılmış ise, tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesine, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçene tebliğ edilip yasal temyiz süresi ve temyize cevap süresi de beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine dair tebligat parçasında tebliğ memurunun sicil numarası ve imzası olan yerde 27.05.2013 tarihinin yazılı olmasına rağmen, yan tarafta tebliğ tarihinin 28.05.2013 olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, gerçek tebliğ tarihinin tesbit edilmesi amacıyla mahkemece PTT'den sorularak kararın tebliğ tarihinin belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu eksikliğin tamamlanmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Karar düzeltme isteminde bulunan davacı vekili, gerekçeli kararın tarafına ....07.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tebliğ mazbatasında sehven ....07.3012 tarihinin yazıldığını, UYAP sisteminde düzenlenen tebliğ mazbatasının da ....07.2012 tarihli olduğunu ileri sürdüğüne göre, anılan vekile gerekçeli kararın tebliğ tarihinin UYAP kayıtlarından da yararlanılarak kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takibe konu ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 39. maddesi, "İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar" hükmünü içermektedir. İlam karar verildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde borçluya tebliğ edilirse, bu tebliğ tarihinden itibaren yeni bir 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Borçlu bu hükmü temyiz eder ve hüküm Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleşirse, 10 yıllık zamanaşımı süresi hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Takibe dayanak Uşak 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
ilamın karar tarihinde reşit olmayan mirasçılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden yasal temsilcilerine tebliğine dair belgeye rastlanılamadığından; ilam tebliğ edilmişse tebliğ kâğıdının dosyasına konulması ya da kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tebliğ tarihinin saptanması, ilam tebliğ edilmemişse tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği görülmektedir....
İlam tebliğ edilmişse; tebliğ belgesinin eklenmesi, yok ise kayıtlara dayanılarak tebliğ tarihinin saptanması, ilam tebliğ edilmemişse tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya içerisinde bulunması gereken 11/12/2013 tarihinde vefat eden davalılardan ...'a ait mirasçılık belgesine rastlanılamamıştır. Sözü geçen belgenin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, İlamın davalılardan ... mirasçılarına tebliğine dair belgeye rastlanılamamıştır. İlam tebliğ edilmişse; tebliğ belgesinin eklenmesi, yok ise kayıtlara dayanılarak tebliğ tarihinin saptanması, ilam tebliğ edilmemişse tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve tebliğ tarihinin 04.03.2016 olarak düzeltilmesini talep ettiği halde, mahkemece, HMK.nın 26. maddesine aykırı şekilde tebliğ tarihinin 05.03.2016 olarak düzeltilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 13....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takip alacaklısının takip ehliyetine sahip olmaması, takipte aynı tarihe ilişkin birden fazla kira borcunun istenilmesi ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi nedeniyle takibin veya ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Ancak dava dilekçesinde ismi geçen ... adlı şirket ortağının ticari sicil kayıtlarına göre şirket yetkilisi olarak görevinin 24/02/2016 tarihinde sona erdiği, haciz tarihi itibariyle şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir. Buna göre borçlu dava dilekçesi ve istinafa ilişkin talebinde öğrenme tarihini 28.12.2016 olarak belirtmiş olmakla ödeme emri tebliğ tarihinin 28/12/2016 olarak düzeltilmesi gerekmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/12/2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayet ve itirazların reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, belirtilen nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Kabule göre de Bölge Adliye Mahkemesince; tebligat usülsüzlüğü şikayeti süresinde kabul edilmediği halde süreye bağlı olan takip öncesi zamanaşımının incelenmesi de yerinde görülmemiştir....