Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ aleyhine açılan alacak davalarının red edildiği, bir alacağının olmadığı da sabit olduğundan bu halde de yine davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekmekte iken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz bulunduğu, tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde, davanın amacı davacı alacaklının alacağını tahsil imkanı sağlamak olduğundan, tapunun iptaline gerek olmadan tasarrufun alacaklının takip konusu yaptığı alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerekirken tapunun iptali ile davalı ... Petrol Ür. Turz. İnş. Gıda San ve Tic. AŞ adına tesciline karar verilme de hatalı olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davanın derdestlikten reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine yapılan ... takibi sonrası, iki taşınmazdaki borçluya ait hisselerin, davalı borçlunun kardeşi diğer davalı ...'ya değerinin çok altında bedellerle satıldığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili, ortak dilekçe ile, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, gerek dava dilekçesindeki açıklamalara ve gerekse davacı tarafın yargılama sırasındaki beyanlarına göre İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle davalı borçlu .... Şti. tarafından diğer davalı ...’a verilen temliknamenin iptali isteğine ilişkin olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 8.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tasarrufun iptali davalarında öncelikle İİK'nın 278. ve 279. maddelerinde sayılan nedenlerden dolayı tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı incelenmeli, bu maddeler gereğince tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığının tespiti halinde ise aynı yasanın 280. maddesindeki şartlar değerlendirilmelidir. Dava dilekçesiyle İİK'nın 277 vd. maddeleri yanında TBK'nın 19. maddesine dayanılmış ise son olarak bu yasa maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptalinin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. İlk derece mahkemesince toplanan deliller sadece İİK'nın 280/1 maddesi hükmüne göre değerlendirilmiş, İİK'nun 278., 279. ve 280/son maddeleri ile TBK'nun 19. maddesi gereğince herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamış, aracın devir tarihindeki değeri konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, eksik inceleme ile hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava B.K. 18. maddesine dayalı olarak açılan ve taşınmazın muvazaalı satışının iptaline ilişkindir. Davacı İİK.nun 277 ve devamı maddelerinin bu davada kıyasen uygulanmasını istemiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 11.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/413 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19 maddesine dayalı) KARAR : Kuşadası 1....

          Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda; Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için iptali istenen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda, davacı alacağı 12.10.2016 tarihli bonoya ilişkin olduğu, tasarrufun ise bu tarihten önce 11.10.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar ticari ilişkilerinin önceye dayandığını buna ilişkin bononun düzenlendiğini iddia etsede borcun tasarruftan sonra dolması nedeniyle davanın ön koşul yokluğundan reddine, yönelik karar verilmiştir....

          (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2009/604 E.  ,  2009/294 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : - K A R A R - Dava İİK.nun 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarurfun iptali davaları da İİK’nun genel hükümlerine göre açılan tasarrufun ipali davaları gibi, tasarurfun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması ve amme borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Ancak borcun doğumu takibin kesinleşme tarihi değil takibe konulan vergi borcunun yasal olarak ödenmesi gereken zamandır. Somut olayda, davalı borçlu şirket hakkındaki 2008 yılında doğan vergi borçları ile ilgili olarak 20.09.2008 tarihinde takibe geçilmiş, ödeme emri 29.06.2009 tarihinde tebliğ edilerek takip kesinleşmiştir. İptali istenilen tasarruf ise borcun doğmundan sonra 11.02.2009 tarihinde gerçekleşmiştir....

              UYAP Entegrasyonu