Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilçesi, ... mahallesi, ada 3540, parsel 217 ... adına kayıtlı 3/8 hisse) tasarrufun iptali ile icra takip borcu ile sınırlı olarak cebr-i icra yolu ile hakkını alma yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar ... ve ...'nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....

    Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile tapunun iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle TBK'nin 19.(mülga BK. 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmatadır....

      ya satıldığını, TBK. 19. maddesine göre muvazaalı olan tasarrufun iptali ile taşınmazın davalı borçlu ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, aciz belgesi bulunmadığını, muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve taşınmazın bedel karşılığı alındığını, taraflar arasında boş senet düzenlendiğini, davalı ...'nin davacıyı bırakmaması ve ona bakması için zorlama amacıyla bu senedin kullanılmak istenildiğini, dolayısıyla gerçek bir alacağın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu ..., davaya cevap vermemiştir....

        Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....

          Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesi uyarınca hem de İİK'nun 277 ve davamı maddeleri uyarınca davalılar arasındaki devir işleminin/tasarrufun iptale talebi olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinin konu bölümünde davanın konusu "Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptaline ilişkindir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2016/505 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiklerini, davalı T6 kayden maliki bulunduğu Muğla İli, Bodrum İlçesi, Eskiçeşme Mahallesi, 12 ada, 48 parsel, zemin kat, 11 nolu bağımsız bölümünü, alacaklılarının alacaklarını sonuçsuz bırakmak amacıyla diğer davalılara devrettiğinden bahisle yapılan muvazaalı devirlerin; İİK'nun 277 v.d maddeleri uyarınca iptali ile, takibe konu alacak ve fer'îleriyle sınırlı olmak üzere, taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, İİK'nun 277 v.d maddeleri kapsamında, tasarrufun iptali istemiyle açtığı davasını, 07/11/2017 Uyap kayıt tarihli ıslah dilekçesi ile, davasını tamamen ıslah ederek, TBK'nun 19. maddesine dayalı muvazaa davasına dönüştürdüğü ve mahkemece de, davanın TBK'nun 19. maddesine dayalı muvazaa davası olduğu kabul edilerek, yargılama bu şekli ile yapılıp, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

          Davalı T5 vekilinin istinaf nedenleri ise; ilk derece mahkemesince verilen kararda, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali davası olduğu ve somut olayda tasarrufun iptali şartlarının vuku bulduğu açıklandıktan sonra TBK'nun 19.maddesinde tanımlanan muvazaaya dayalı iptal davasına göre hüküm kurulmuş olmasının çelişkili bulunduğu, zira TBK'nun 19.maddesi kapsamında açılan bir davada İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerinin değerlendirilemeyeceği, somut olayda davanın TBK'nun 19.maddesine dayanılarak açıldığının sabit bulunduğu, bu durumda inceleme ve değerlendirmenin sadece bu kapsamda yapılması gerektiği, ayrıca kabule göre de İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2015/190 sayılı dosyasındaki takibin kesinleşmediği, usulsüz tebligat nedeniyle İstanbul 18....

          ın yeğeni olduğu, taşınmazların devir bedellerinin, piyasa rayiçlerinin aşağısında olduğu, tasarrufun haciz tarihinden itibaren geriye doğru 2 yıllık zaman dilimi içerisinde yapıldığı anlaşıldığı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile borçlu davalı ... ile davalı ... arasında 24/05/2012 tarihinde yapılan, .... İli.... İlçesi .... (Köyü)'nde tapuya kayıtlı olan 309, 334, 396, 399, 424, 467 ve 625 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki, davalı ...'a intikaline ilişkin tasarrufun iptaline, dava konusu .... İli .... ilçesi... Mahallesi (Köyü)'nde tapuya kayıtlı olan 463 parsel sayılı taşınmazın, dava açılmadan önce, dava dışı 4.kişiye satılmış olması nedeni ile sözkonusu taşınmaz yönünden açılmış olan davanın, husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.İstihkak davası açılması halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceği dikkate alınmadan haczin düştüğüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte taraflarca bu husus temyiz edilmediği ve davacı 3.kişinin temyizinde ise bu konuda onama kararı verilmesi istendiğinden aleyhe bozma yasağı gereği bu hususda karar verilmemiştir. 2.Alacaklı İİK’nin 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davanın açılması ve yargılamanın devamı iskihkak davasının varlığına bağlıdır....

              Mahkemece, davanın İİK'nun 277. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu davalı ...'ın borçlu şirket yetkilisinin annesi olması davalı ...'in ise bedelini ödeyerek satın aldığını ispatlayamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... ve ... .... Akaryakıt Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalara göre davanın BK'nun 19.maddesine göre açılan muvazaalı satışların iptali istemine ilişkin olmasına rağmen mahkemece davanın İİK'nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi hatalı olmakla birlikte davanın reddi sonuç itibari ile doğru bulunduğundan bozma nedeni yapılmamış, davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu