Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kütahya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı şirketin borçları nedeniyle davacı tarafından başlatılan takipte hesapların blokeli olması nedeniyle haciz işlemi yapılamaması ve davalının davaya konu taşınmazını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. ve İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ----------açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....

      Dava, TBK'nun 19. ve İİK'nun 277. maddesine göre açılmış muvazaaya dayalı açılmış tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/405 Esas Sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2021 NUMARASI : 2021/166 ESAS, 2021/551 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine dayalı ) KARAR : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/10/2021 tarih, 2021/166 esas 2021/551 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çarşamba 2....

      Ancak ikinci açılan dava nam-ı müstear olarak yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Burada da yapılan işlemin borcun doğmundan sonra yapılmış olması ön koşuldur. Somut olayda, dava konusu 7 nolu bağımsız bölüm ilk olarak 13.06.2011 tarihinde 19 nolu bağımsız bölüm ise 29.2.2010 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı şahıslardan alınmıştır....

        TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zaman aşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Mahkemece ileri sürülüşe göre davanın İİK. 277. ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olarak tavsif edilmiş ise de davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığı bu halde mahkemenin hukuki tavsif yapamayacağı gözönüne alınarak ve hak düşürücü süre eldeki davaya uygulanmayacağı, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek İstanbul İli, Alibeyköy Mh., 176 Ada, 40 parsel, 10 nolu bağımsız bölüm, ...Cd....

          K A R A R Davacı alacaklı vekili, dava konusu haciz nedeniyle üçüncü kişi tarafından istihkak davası açıldığını, istihkak davasına karşı dava olarak iş bu davayı açtıklarını, borçlunun tüm mal varlığını boşandığı eşi ve çocuklarının ortağı olduğu üçüncü kişi şirkete devrettiğini muvazaaya dayalı tasarrufun iptali söz konusu olduğunu öne sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının dilekçesinde tasarrufun iptali, tespit, tahsil ve tazmin talep ettiği Mahkemenin bu konuda karar vermeye yetkili ve görevli olmadığı davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine,istem halinde dosyanın görevli Sincan Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nin 97/17. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/365 ESAS 2020/131 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19 Maddesine Dayalı) KARAR : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/02/2020 tarih 2019/365 Esas 2020/131 Karar sayılı kararına karşı, davacı ve davalılar Mehmet ve T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Borçlu T7 aleyhine Nazilli 2....

            Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

            Diğer taraftan hükme esas alınan hatalı ve yanılgıya dayalı bilirkişi raporunun aksine taşınmazın tapu kaydına İcra ve İflas Kanunu’nun 281/II nci maddesine uygun biçimde ihtiyati haciz şerhi verilmiştir. Doğrudan doğruya malın aynını ilgilendirmeyen, bir diğer ifade ile şahsi hak doğuran tasarrufun iptali davası bakımından bu geçici hukuki himaye tedbirinin ihtiyati tedbir ya da aynı yasanın 257 nci maddesine uygun bir ihtiyati haciz olduğu şeklindeki kabulde isabet bulunmamaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu