WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın temyizi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece, verilen 28.4.2014 günlü karar davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olup daha sonra davacılardan ..., 8.9.2015 günlü dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirdiğinden 11.4.1940 günlü ve 70 sayılı İ.B.K gereğince hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz incelemesi yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemece feragat hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Diğer davacıların temyizi yönünden yapılan incelemede ise, Dava, TBK'nin 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, olayımızda davacılar, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Zira, danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3.kişinin zararlandırılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacı Ahmet yönünden feragat, diğer davacılar yönünden de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Davada istek, ayna yönelik olup, mülkiyetten kaynaklanan hak istekleri ile vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı ayın istekli davaların bir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi olanaklıdır. Bu nitelikteki davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığı da kuşkusuzdur. Bilindiği üzere, Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır....

      Belediye Kanununun, İçişleri Bakanlığının isteminin dayanağını oluşturan ve hükümsüz bırakılacak maddeler başlığını taşıyan 74.maddesinde, belediye meclisi kararlarının maddede belirtilen durumlarda, il merkezi olmayan mahallerde valinin istemi üzerine il idare kurulunca, il merkezi olan mahallerde İçişleri Bakanlığının istemi üzerine Danıştayca incelenerek iptal edileceği hükme bağlanmış ise de, bu hükme göre incelenebilecek kararların, iptal edilmemesi halinde hüküm ifade edecek başka bir deyimle belediye meclislerince Belediye Kanununun 70 ve 71.maddelerine göre kesin olarak verilen ya da yerel en büyük mülkiye memurlarınca onaylanmış bulunan kararlar olabileceği, vali tarafından onaylanmak suretiyle esasen hükümsüz bulunan kararın, hükümsüz bırakılacak maddelere ilişkin 74.madde hükmüne göre iptal edilmesine gerek bulunmadığı ve bunun söz konusu edilemeyeceği açıktır. İçişleri Bakanlığı iptal isteminin bu nedenlerle reddine karar verildi....

        un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescile ilişkindir. Davacı, muris annesinin dava konusu 1555 parseldeki ½ payını sağlığında davalı kardeşine muvazaalı olarak temlik ettiğini, tapunun iptali ile payı oranında adına tescilini talep etmiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

          Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali,tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, ortak mirasbırakan annesi ...'ın 1106 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 19 numaralı bağımsız bölümü mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı kızına satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı murise babasının ölümünden sonra yıllarca kendisinin baktığını, murisin minnet duygusu ile taşınmazı kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Kural olarak, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlem de bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Satışın danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, satışa konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir....

              Talep, genel hükümlere göre 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan, davalı T3 satışı yapılan taşınmazın bu devire ilişkin satışın iptaline ilişkindir. Davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, dava TBK'nın 19. maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya 4....

              Talep, genel hükümlere göre 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan, davalı T3 satışı yapılan taşınmazın bu devire ilişkin satışın iptaline ilişkindir. Davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, dava TBK'nın 19. maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya 4....

              Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.01.2014 gün ve 2012/56 esas 2014/6 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 10.09.2015 gün ve 9541-10644 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, davanın tapu iptal-tescil talebi yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 06.02.2014 tarih, 2012/56 Esas ve 2014/6 sayılı karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle, Daire'nin 10.09.2015 tarih, 2014/ 9541 Esas ve 2015/ 10644 Karar sayılı ilamı ile; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olduğu, çekişme konusu taşınmazların senetsizden davalılar adına kadastro ile tespit...

                UYAP Entegrasyonu