Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava; muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; olayda muvazaa iddiası yanında ehliyetsizlik hukuksal nedenine de dayanıldığı, ancak ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmadığı gerekçesi ile bu yönde inceleme yapılmak üzere kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, davacı vekilinin 07.10.2009 tarihli celsede ehliyetsizlik iddiasından vazgeçtiklerini beyan etmesi karşısında, ehliyetsizlik yönünden araştırma yapılmadan muvazaanın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

    e devrettiğini muvazaalı satışın iptalini istemi ile Aile Mahkemesinde dava açılmış, dava görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Davalılar vekili, davacı ve davalı ...'ın ...'te ikamet ettiğini, taşınmazın aile konutu olmadığını, davalı ...'in alım gücü olduğunu ve bedelini ödeyerek satın aldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının taşınmazı kendi parası ile satın aldığı ispatlanamadığından bahisle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olsun ister BK'nun 18.maddesine gereğince açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal davası olsun her iki dava türünde de davacının bu davayı açabilmesi için davacının tasurrufu veya işlemi gerçekleştiren şahıstan alacaklı olması gerekmektedir....

      O halde, Bölge Adliye Mahkemesince davanın ″korkutma (ikrah - tehdit) “ hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteği olarak nitelendirmesinin isabetli olduğu söylenemez. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

        Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. maddesinde söz edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören üçüncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....

        Dava dilekçesindeki ileri sürüşe göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

          , bir an için davanın Borçlar Kanunu’nun (BK) 18 vd. maddelerinde belirtilen muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığının kabul edilmesi hâlinde dahi davalıların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla söz konusu satış işl....i gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin araştırılmasının gerektiği, bu koşulun araştırılmasının zaten iptal davasının şartlarından birisi olduğu, bu hâlde Yargıtay bozma ilamında belirtildiği gibi muvazaa olgusunun varlığının BK'nın 18 vd maddeleri gereğince araştırılarak, muvazaanın kanıtlanması hâlinde İİK 279 vd maddelerin benzetme yoluyla uygulanması suretiyle hüküm oluşturulmasının hukuka uygun olmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....

            Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olduğu, davalı ...'in T.M.K’nın 1023. madde koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, mahkemenin 25.07.2019 tarihli ek kararıyla , davalı ... vekili Avukat ...'e çıkarılan e- tebligatın vekilin tebligat kutusuna 29.04.2019 tarihinde konulduğu, 04.05.2019 tarihinde de mevzuat gereği okunduğu, temyiz talebinin ise 24.07.2019 tarihli olduğu, dolayısıyla kararın süresinde temyiz edilmediği gerekçesiyle davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Ek Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı Laçin'in, 5 parselde bulunan 2. ...... 4 ve 3. ...... 7 nolu bağımsız bölümleri, davalı gelinine satış suretiyle devrettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                Dava, TBK'nın 19.maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek TBK.'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleri olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez. İleri sürülüş biçimine ve delil durumuna göre, yaklaşık ispat durumunda her iki tarafı da mağdur etmeyecek bir biçimde ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksamamak gerekir. Eğer taşınmaz elden çıkarılmış ise verilecek haczin teminat karşılığında olması da zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu