Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması talebi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesinin esas davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi konulması ve edinilmiş mallara katılma alacağının tahsiline ilişkin olarak açıldığı, mahkemenin edinilmiş mallara katılma hakkının alacağının tahsiline ilişkin davanın tefrik edilerek Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/71 esas sayılı dosyası ile yargılamasının devam ettiği anlaşılmıştır. İstinafa konu ilk derece mahkemesinin bu dosyasındaki davanın niteliği itibari ile aynı mahkemenin 2014/71 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenerek karar verilmesi gerektiği görülmüştür....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; tasarrufun iptaline konu taşınmaz devrinin borcun doğumundan önce yapıldığı, borcun doğumundan yaklaşık 2 yıl önce yapılan tasarrufun 2 yıl sonra doğan borç için muvazaa oluşturmayacağı, hal böyle iken davacının, davalılar aleyhine muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından, hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. II. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın istinafı: 5....

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkin davalarda ispat yükünün davalıda olduğu, davalı alacaklının, alacağını ispat etmesi gerektiği, ancak davalı ...'nın alacağını usulüne uygun delillerle ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı dosyasına ayrılan payın davacı dosyasına ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşının 1/4'ü üzerine konulan hacizler, borçlunun görev yaptığı ....'ce sıraya konulmuş olup, davacı tarafça ...'ce yapılan bu sıralamada 1. sırada yer verilen davalı ...'nın alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkin davalarda ispat yükünün davalı da olduğu, davalı alacaklının, alacağını ispat etmesi gerektiği ancak davalı ... 'ın alacağını usulüne uygun delilllerle ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı ... dosyasına ayrılan payın davacı dosyasına ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşının 1/4'ü üzerine konulan hacizler, borçlunun görev yaptığı .....'ce sıraya konulmuş olup, davacı tarafça ....'ce yapılan bu sıralamada 1. sırada yer verilen davalı ...'ın alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 140/1. maddesinde ....'nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir....

      Limited Şirketi hissedarı olmadığı, eldeki dava da, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, iptali istenen şirket hisse devrinin de davayı mutlak ticari dava haline getirmeyeceği, davacı mevcut boşanma davasının mali sonuçları ile aile konutu üzerindeki haklarını korumak gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...

        Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir. Somut olayda, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek bakımından yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....

          O hâlde, dava konusu ... plaka sayılı traktörün davalılara devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinde bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle bu isteğinin reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Bilindiği üzere; trafikte kayıtlı araçların mülkiyetinin geçişi, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak satış senedinde gösterilen hukuki nedene bağlı olarak alıcı mülkiyeti kazanabilecektir. BK'nın 18. maddesi (TBK'nın 19. maddesi) ile genel muvazaa düzenlenmiş olup, anılan maddede“…..tarafların akitteki gerçek maksatlarını gizlemek için kullandıkları sözlere ve isimlere bakılmayacağı, gerçek ve ortak maksatların aranması gerektiği” düzenlemesine yer verilmiştir.. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir....

            Davacıların istemi, hem edayı hem de tespit talebini içermektedir. 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 16/1. maddesine göre " Müdahalenin men'i, tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulun aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulun değeri nazara alınır." Aynı Yasa'nın 30. maddesine göre ise " Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz."...

              Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir. HMK’nin 150/6 fıkrasına göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. Bu durumda somut olayda yargılamaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'ya geri verilmesine 15.06.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi....

                Dava dilekçesindeki ileri sürülüş şekline ve yargılama sırasındaki açıklamalara göre dava niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

                UYAP Entegrasyonu