Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 32 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise dava; TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya her iki dava yönünden birlikte devam edilerek karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 277 ve devam maddelerinde vücut bulan tasarrufun iptali davası ile BK'nun 19. maddesine dayalı davaların, şartları ve yargılama usulleri farklı olup, dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı değerlendirilmelerinin daha doğru olacağının düşünülmemesi bir eksiklik ise de, davanın geçirdiği safahat ve mevcut durum itibariyle bu aşamadan sonra, sırf bu husus nedeniyle dosyanın mahkemesine iade edilmesi, dosyaya birşey katmayacağından ve usul ekonomisi de dikkate alınarak, değerlendirmenin mevcut hale göre yapıldığı, sadece bu hataya dikkat çekildiği belirtilmişse de; yukarıda ve Bölge Adliye Mahkemesince belirtildiği üzere; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, TBK'nun 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre; "Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur." Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....

      Her ne kadar mahkemece, dava muris muvazaası olarak nitelendirilmişse de, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanmadığı, davalı ... tarafından eşi davalı ...'ya yaptığı satışla ilgili olarak, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, muvazaa kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazen aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar (mutlak muvazaa)....

        Somut olayda, davacı tarafından mirasçı olmayan kişiye karşı ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmeyeceği de açıktır. Bu nedenle ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında açılan iptal tescil isteğinin usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Davacının, diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı, dava dilekçesinde ehliyetsizlik iddiası yanında muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde de bulunmuştur....

          Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma imkanı yoktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 28.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Öte yandan medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir. 6098 sayılı Kanun’un 19. maddesine göre bir dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için, davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönem içinde öğreti ve yargısal kararlar, dava açarken hukuki yararın bulunması gereğini “dava şartı” olarak kabul etmiştir....

                Dava TBK'nun 19.maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu adına tescili istemine ilişkindir. Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında İİK'nın 277 ve devamı maddelerin düzenlenmiş olan iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

                  BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu halde; Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve icra takibine geçilmesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, yerel mahkemece davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava münhasıran İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasıymış gibi nitelendirilerek icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bkz....

                  UYAP Entegrasyonu