Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1998/44 E. sayılı dosyası ile hile ve tehdit hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, davanın görevsiz mahkemede açıldığı gerekçesi ile reddedildiği, yine mirasbırakan tarafından 19/03/2009 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/59 E. sayılı dosyası ile hile hukuksal nedenine dayanılarak tapu iptal tescil davası açıldığı, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verildiği, Dairece esastan onanıp, vekalet ücretine hasren bozulduğu, bozma sonrası mirasbırakanın ölümü üzerine mirasçılarının davayı takip ettiği, ...’ün 28/01/2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları ..., ... ve ... ile dava dışı ... ve davalının eşi ...’ı bıraktığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, BK. 18.maddesine dayalı olarak açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkin olup mahkemece de bu hususa ilişkin gerekçe yazılıp inceleme yapılmış olmakla temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, talebin mirasta iadeye ilişkin olduğu ve iade koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 119/g maddesine göre davacı, dava dilekçesinde iddiasını dayandırdığı hukuksal sebepleri açıkca belirtmelidir. Davacı dava dilekçesinde, yargılama sırasında ve temyizinde davasını muris muvazaası hukuksal nedenine dayandırdığını açıklamıştır. Bu durumda dava dilekçesinin içeriği, muvazaa iddiasının ileri sürülüş biçimine göre 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının davada uygulama yerinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir....
Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı araç satışına ilişkin iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir.Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanunu'nun 18. (19.) maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir....
Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukusal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde ve davanın TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, eldeki dava yönünden davacının aciz belgesi sunma zorunluluğu bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili dava konusu muvazaalı tasarrufun ... 3.İcra Müdürlüğünün 2012/13562 sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptalini talep ettiği halde, Mahkemece davacının alacaklı olduğu ... 1.icra Müdürlüğünün 2011/13449 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden...
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, yargılama aşamasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava, niteliği itibariyle Borçlar Kanunu'nun 19. (eski 18) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İİK'na dayalı iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, 3.kişinin (davacının) danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklık bir işlemin yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu ... hakkındaki mahkeme ilamına dayalı 2012/444 sayılı icra takibi kesinleştiğine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tartışmasızdır....
a verileceğinin, diğer 6-9 ve 13 nolu bağımsız bölümdeki dairelerin ise davalı uhdesinde kalacağının kararlaştırıldığını, ancak inşaat tamamlandıktan sonra davalının 5 ve 8 nolu daireleri kendilerine vermediğini ileri sürerek 503 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 5-6-8-9 ve 13 nolu bağımsız bölümünde bulunan dairelerin tapularının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, olmazsa yasal faizi ile birlikte iptal ve tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde muvazaa hukuksal nedenine dayanılmış ise de, tapuda yapılan devir işleminin bağış niteliğinde olduğundan bu davacıların tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacaklarını, sadece tenkis talebinde bulunabileceklerini ancak tenkis yönünden de hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca davacıların daha önceden aynı taşınmaz ile ilgili ......