Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Az yukarıda açıklandığı üzere, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarının, yargılama usulleri ve dava şartları birbirinden farklı olması nedeniyle mahkemece öncelikle görülmekte olan davanın hangi hukuksal nedene dayandığını tespit etmesi, varılan sonucun nedenlerini göstermesi ve ondan sonra benimsendiği belirtilen hukuksal neden ve duruma göre dava hakkında bir hüküm kurulması gerekirken bunun yapılmamış olması karşısında yasa yolu incelemesine olanak sağlayacak nitelikte bir karar bulunmadığı sonucuna varıldığından verilen karar isabetsizdir. 2- Kabule göre de İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde açıklanan tasarrufun iptali davalarında aciz belgesinin bulunması (İİK.105- 143 md) dava şartıdır. Somut olayda davacı taraf, borçlu hakkında icra takibi yapmış ancak ne İİK'nun 105.maddesi anlamında haciz yaptırmış ne de aciz belgesi ibraz etmiştir....

(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY- Dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, bu hususta mirasçılardan ......... tarafından aynı hukuki nedene dayalı olarak açılan davanın kabul edilerek hükmün kesinleştiğini ileri sürerek payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuşlar, mahkemece muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, sayın çoğunluk tarafından diğer davada muvazaa iddiası yönünden araştırma yapılmadığı ve davalının kabul beyanının maddi vakıayı kabul anlamında olmadığı gerekçesiyle hüküm onanmıştır. ......

    Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusunun tapu iptal ve tescili olmadığını, davanın kabulü için alacak isteminin belgelendirilmesi gerektiğini ve bahse konu taşınmazın evlilik birliği içinde kazanılmadığını, davacının talebini aşan şekilde karar verilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, TBK'nın 19 maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptaline ilişkindir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5713 E. ve 2019/11080 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı tarafından davalılar aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davasının Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2012 tarihli ve 2011/115 Esas, 2012/268 Karar sayılı kararıyla kabul edilerek “...330 ada 19 parselde, davalı ... adına olan tapu kaydının Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/2827 Esas, 2010/2852 Karar sayılı, 27.12.2010 tarihli veraset ilamında davacıların payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline,” karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 06.05.2014 tarihinde kesinleştiği ve 19.12.2014 tarihinde 1/4 ‘er oranında payların davacılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; muvazaa nedenine dayalı olarak verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşırlar....

      Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... bağımsız bölüm no.lu taşınmazın 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, aşan talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....

        Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

        Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davanın niteliği itibariyle TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Emsal nitelikteki Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/02/2019 tarih, 2016/9915 Esas ve 2019/1668 Karar sayılı ilamında "... 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir." şeklinde karar verilmiştir....

        TBK’nın 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Dava, muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptal-tescil istemine ilişkindir. Davacının alacağı... 2. Aile Mahkemesi’nin 2014/574 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan ve mal rejimi tasfiyesi sebebiyle davacıya ödenmesi gereken meblağdır. Davacının iş bu davayı açmakta davalı ...’tan alacağının bulunması sebebiyle hukuki yararının olduğu aşikar olup katılma alacağı davasından kaynaklanan alacağa hükmedilmiş olması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığından bahsetmek mümkün değildir....

          İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL OLMAZSA TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 559. maddesinden söz edilmek suretiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi(mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

              UYAP Entegrasyonu