WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muvazaa nedeniyle bononun iptaline ilişkin olup, mahkemece 19. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak hüküm tesis edildiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2011/5441 E.  ,  2011/14714 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, B.K.nun 18.maddesi uyarınca açılan muvazaa iddiasına dayanan davalılar arasındaki takibin iptali isteminden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      (yeni 19.madde)madde gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Adana 5. Aile Mahkemesi ,davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davanın yasal dayanağının MK 229/2 ve 241.maddelere dayalı olduğu katkı payı alacağına ilişkin davalarda Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüş biçimine göre,dava hukuksal nitelikçe BK'nun 18.maddesinin(6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi) özüne ve sözüne uygun muvazaaya dayanmaktadır.Kural olarak 3.kişiler olayımızda davacı, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

        (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2006/5178 E.  ,  2006/7115 K."İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 21.12.2005 No : 1086-896 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Mahkemece yapılan yargılamaya ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacı yanın muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacağının varlığını ve miktarını takip öncesine ait birbirini teyid eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır....

          TBK’nın 19. maddesi ile sadece nispi muvazaa düzenlenmiş olup, bu maddede mutlak muvazaa hükme bağlanmamıştır (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2018, s. 370). 16. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören üçüncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukukî işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Üçüncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Muvazaalı işlemler ile kendisinin zararlandırıldığını ileri süren davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Çünkü muvazaa onlara karşı işlenmiş haksız eylem niteliğindedir....

            D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, BK'nın 19 ve İİK'nın 277 maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulü ile icra takip işlemlerinin durdurulması amacıyla icra dosyasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu karara itiraz üzerine itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı Faruk vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

            D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, BK'nın 19 ve İİK'nın 283.maddesinde tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

            Muvazaa, sözleşmesinin tamamında değil bir unsurundadır (Özkaya, Eraslan: İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, Ankara 2011, s. 173). 16. Muvazaa sözleşmesinde şekil koşulu aranmaz. Yazılı veya sözlü yapılabilir. Görünüşteki sözleşme şekle bağlı olsa dahi muvazaa sözleşmesinin yazılı veya resmî şekilde yapılması gerekmez. Görünüşteki sözleşmenin şekle bağlı olması hâlinde muvazaanın yazılı delil ile ispat edilmesi kuralı muvazaa sözleşmesinin yazılı olmasının geçerliliği için değil ispat edilebilmesi için aranan bir kuraldır. Bu bağlamda görünüşteki yazılı bir sözleşmenin aksini iddia eden tarafın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 200 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 13. maddeleri uyarınca iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi zorunludur....

              Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Özel yargılama usullerine tabi olan bu davalarda ispat yükü davalıdadır. Somut olayda, borçlunun çalıştığı kurumdan Adana 11. İcra Dairesinin 2015/2655 Esas sayılı dosyasına gelen emekli ikramiyesinin garameten paylaşımına ilişkin 20.03.2015 tarihli sıra cetvelinin iptali dava konusu yapılmıştır. Bu durumda maaş haczine ilişkin muvazaa iddiaları ile ilgili Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi ve İİK'nun 355. maddelerine kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasında yer verilmesi doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasının 1 bendindeki ifadelerin gerekçeden ve hüküm fıkrasından çıkarılarak HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu