Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. 6183 sayıl Yasa’nın 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”...

    Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayandığı ve hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanmayacağı gözönüne alınarak, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olarak değerlendirmiş ise de davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davalarında icra takibi ve aciz belgesi aranmasına gerek olmadığını, muvazaa iddiasının HMK 203/d maddesi uyarınca her türlü delille ispatlanabileceğini, davaya konu taşınmazların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla davalı Hüseyin adına ancak Bilal hesabına 3. kişilerden alındığını, davalı borçlu Bilal'in dava konusu taşınmazda ikamet ettiği, resmi işlemlerde adresi olarak bildirdiği, taşınmaz üzerine ahır yaparak hayvanlarını barındırdığını, davalıların akraba olduklarını, bu hususların taşınmazın gerçek malikinin gerçekte davalı Bilal olduğunu ispatladığını ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kira sözleşmesinin muvazaa olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK'nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res'en araştırmakla yükümlüdür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 12/05/2015 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 4/a maddesi gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kira sözleşmesinin muvazaa olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK'nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res'en araştırmakla yükümlüdür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 12/05/2015 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 4/a maddesi gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür....

    Tüketici Mahkemesi'nin 2022/260 E. sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, işbu dosya derdest olup Mahkemece alacak davasının neticesinin bekletici mesele yapılmasını, davalarının kabulü ile davacı müvekkil bakımından davalıların, alacaklı müvekkili zarara uğratmak kastıyla yaptıkları tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini, davacı müvekkile, dava konusu taşınmaz üzerinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2020/31629 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; " ...dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/31629 E....

    Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi. Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

    İnşaat ve Taahhüt AŞ'de hisselerini diğer davalıya satmış olması ve bu satış işleminin muvazaalı olduğu belirtilerek, anılan tapuların muvazaa nedeniyle iptaline, ayrıca genel kurul kararlarının, yönetim kurulu kararlarının, noter işlemlerinin ticaret sicil odası, il ve ilçe belediye başkanlıkları nezdindeki tüm işlemlerin muvazaa ve mutlak butlan sebebiyle yok sayılması noktasında toplandığı tespit edilmiştir....

      Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Yargıtay Hukuk Genel Kurul’un 25.05.2011 tarihli ve 2011/4-149 E- 2011/346K sayılı ilamı emsal gösterilerek, alacak tutarı ile sınırlı olarak tapunun iptaline gerek olmaksızın haciz ve satış yetkisi verilebilir, gerekçesi ile davacıların açmış olduğu muvazaa sebebi ile tapu iptali ve tescil davasının şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1- Dava, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

        ne devredildiğini, müvekkili şirketin alacağının tahsil imkanı bulunmadığını, davalı borçlunun taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davalılar arasında yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olduğunu ve iptali gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili bakımından davalıların, alacaklı müvekkilini zarara uğratmak kastıyla Konya İli, Meram İlçesi,Tırılırmak Mahallesi, 3336 ada,18 parsel, avlulu kargir evin 1/8 hissesinin T4 tarafından T3 'a devrine ilişkin 18/11/2015 tarihli 30084 yevmiye numaralı tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini, müvekkiline, dava konusu Konya İli, Meram İlçesi,Tırılırmak Mahallesi, 3336 ada,18 parsel, avlulu kargir evin 1/8 hissesinin üzerinde Konya 6....

        UYAP Entegrasyonu