WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir.İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....

    Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlanamamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafından açılan üç dava birleştirilmesine rağmen davalar bağımsızlıklarını koruduklarından her dava için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken sadece esas dava üzerinden davalılar yararına vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedenini ise yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına gerekmiştir....

      sebeple değil, sadece şirket müdürü ile tapu adına kayıtlı olan davalı T5 arasındaki muvazaa nedeniyle incelenmiş olduğundan bu davanın o dava üzerinden kesin hüküm nedeniyle reddinin mümkün olmadığını, bu dava inançlı işlem nedeniyle iade yükümlülüğünü yerine getirmeyen T5 inançlı işlem sebebine dayalı olarak ve ondan bedelsiz olarak bu taşınmazı devralan T3 karşı iki davalı arasındaki muvazaa nedeniyle açıldığını, zaten mahkemece de; gerekçesine yansıdığı şekilde Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/277 E. sayılı dosyasında inanç sözleşmesi yönünden bir inceleme ya da değerlendirme bulunmadığının kabul edildiğini, yine mahkeme gerekçesinde "Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/277 E. sayılı dosyasında muvazaa iddiası üzerinde durulmuş olmasının ve bu dava dosyasında inanç sözleşmesi yönünden bir değerlendirme bulunmamakta ise de muvazaa ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davaların niteliği itibariyle birbirine benzer davalar olduğu bu davalarda önemli olanın tarafların...

      Hukuk Dairesi mercii tayini ile ilgili ilamında olayı bu çelişkili ibarelerden hareketle, sadece muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescile yönelik olduğuna işaret edilmiş ise de Dairenin bu görüşüne katılma olanağı yoktur. Kaldı ki Yüksek Daire sadece somut olayda görevli mahkemenin Aile Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğu hususunda bir karar vermek durumundadır. Yoksa hukuki nitelendirme mahkemeye aittir. Bu durumda mercii tayini kararı sadece muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğini kapsadığının ve mal rejiminden kaynaklanan alacağın mercii tayini kararı kapsamı dışında kaldığının da kabulü gerekmektedir. Yerel mahkemece, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil için gösterdiği gerekçe yetersizdir....

        Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

          , kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerektiği, davacının bu davadaki amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğu, muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı, muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürdüğü, davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi...

            Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı iflas idaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili, davalı .........nin müvekkili bankaya olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile aralarında organik bağ olduğunu iddia ettiği davalı ......AŞ.ye 4/8 hissesine sahip olduğu taşınmazını 1997 yılında devrettiğini belirterek, BK.nın 18. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile, taşınmazın haczine ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığını, gerçek bedel üzerinde bir bedel ödenerek taşınmazın devredildiğini, tasarrufun alacaktan önce olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

              Nitekim aşamalardaki ve hatta istinaf dilekçesindeki beyanlarda davacının asıl gerekçesinin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğu ve ilk derece mahkemesince de davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi olarak değerlendirilerek karar verildiği anlaşılmakla iş bu dosyayı inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 01.07.2022 tarih ve 1047 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. Maddesinde yer alan " TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " ibaresi gereğince incelemenin 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

              Emsal Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal olgusuna dayanılarak tasarrufun iptali davası açılabilmesi için davacının tasarrufu yapan kişiden bir alacağı bulunması dolayısıyla dava açmakta hukuki yararı bulunması gerekir. HMK'nın 114/1- h bendi uyarınca, hukuki yarar dava şartıdır. HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilir. Somut uyuşmazlıkta; Tasarrufun iptaline dayanak yapılan Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi 2016/180 Esas ve 2016/187 Esas sayılı dosyalarının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda karar tarihi itibariyle davacının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından, Büyükçekmece 3....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; TBK 19. maddesine dayalı mavazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davasıdır. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dava; davaya konu taşınmazın tapusunun muvazaa nedeniyle tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tescili olmadığı takdirde bu taşınmazdan kaynaklı tasfiye alacağı talebine ilişkindir. Dava ilkin Kayseri 2. Aile Mahkemesine 2018/1129 Esas, 2021/431 Karar sayısı ile açılmış, mahkeme 05/07/2021 tarihli kararı ile tapu iptal ve tescil talebinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, talep yönünden Kayseri Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna, davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden verilen görevsizlik kararı kesinleştiğinde HMKnun 20....

              UYAP Entegrasyonu