WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

    uyarınca iptaline, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 283'üncü maddesi kıyas yoluyla uygulanarak dava konusu taşınmaz üzerinde alacağın tamamı ve ferilerini kapsayacak biçimde haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesi ise, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’nin davalılardan öre halen evli olduğu, aralarında boşanma davası devam ettiği dönemde ailesinin yardımı ile satın aldığı ancak yabancı uyruklu olduğu için davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davsıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      MADDESİ UYARINCA MUVAZAA HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL İSTEMİ KARAR : Torbalı 2....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 23/02/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi ve davalı karşı davacı ... vekili ... tarafından davalılar .., ..., ... ve ... aleyhine 09/05/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili ile davalı karşı davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın aracın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının aracın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

        Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir.Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

          İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2019/4114, K:2019/4380 sayılı bozma kararına uyularak, davalı idarece muvazaa şüphesi nedeniyle yapılan ve yaptırılan araştırma ve incelemeye dayalı olarak muvazaa bulunduğu değerlendirmesiyle davacının eczane nakil talebi reddedilmiş ve söz konusu işlem hakkında iptal kararı verilmiş ise de, söz konusu iptal kararının, davacı hakkında tesis edilen işlemin şüpheden uzak somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, başka bir deyişle davalı idarenin mevcut tespitlerinin muvazaalı işlemin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle verildiği, buna göre muvazaa iddiasından kaynaklanan olayın maddi ve hukuki yönü ile işlemin iptal sebepleri dikkate alındığında, ortada idarenin tazmin sorumluluğunu gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta bir hizmet kusuru bulunmadığı, tazminat verilebilmesi için gerekli şartlar oluşmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü...

            O halde davacı tarafından bu dava ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescilin talep edildiği, davacı vekilinin 04.05.2010 günlü beyanından da anlaşılacağı üzere, eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Yasasının 202 ve devamı maddeleri ile aynı yasanın eşin diğer eşte kalan mallarının geri alınmasına ilişkin 226. maddesi ve değer artış payını düzenleyen 227. maddesine ilişkin bir talep olmaması nedeniyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

              UYAP Entegrasyonu