Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda uyuşmazlığın davacı banka ile davalı ... arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlık hakkında 6502 sayılı Tüketici Kanunu'nun uygulanması ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine talep halinde dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalarda amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyi niyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/303 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/12/2020 tarih ve 2020/303 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın alacağının tahsilini engellemek ve mal kaçırmak amacıyla, davalıların kendi aralarında muvazaalı olarak tanzim etmiş oldukları senetlere dayalı olarak açılmış olan İstanbul 11. İcra Müdürlüğü 2018/23560 Esas sayılı dosyasından yürütülen takibin muvazaa nedeniyle iptalini, işbu takip dosyasından hacizli hisselerin geçerli olduğu anlamına gelmemek kaydıyla bankamıza hacizli hisselerin geçerli olduğu açık olduğundan; davalı/borçlu T6 adına kayıtlı tüm malvarlığı üzerine danışıklı olarak uygulanan haciz işlemlerinin ve tasarrufların, TBK.’nun 19....

    Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/561 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜ ile; Samsun İcra Dairesinin 2019/70313 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin ve bu dosyada borçlu davalı T5'in maaşı üzerine konulan 1. Sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun, Samsun İcra Dairesi'nin 2020/55103 Esas, 2020/58531 Esas, 2021/434 Esas sayılı dosyalarına konu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK'nun 277 vd. Maddeleri ve Borçlar Kanununun 19....

      İcra müdürlüğünün 2016/16947 Esas sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlu adına dosyada taraflarınca haciz edilen taşınmaz bulunmuş ise de söz konusu taşınmazın kamu alacakları ve diğer alacaklarla haciz olup alacağı karşılayacak malvarlığının olmadığını ve aciz halinde bulunduğunu, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline, olmazsa TBK. 19. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça öncelikle İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali talebinde bulunulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 03/04/2019 tarih, ...Karar sayılı bozma ilamında; "davalı ...’ün diğer davalı ... ile yakın arkadaş olduklarının kabulüne yönelik cevap dilekçesindeki beyanları da gözetilmek suretiyle, davalı ... ile diğer davalı ...’ın arkadaş olup, birbirlerinin mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildikleri veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu kabul edilerek İİK 280. madde gereğince davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/404 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK M. 19'dan Kaynaklanan Tasarrufun İptali) KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK M. 19'dan kaynaklanan tasarrufun iptali) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile tasfiye halinde olan Asya Katılım Bankası A.Ş. Arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Tokat 1.İcra Müd.2011/1484 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sırada dava dışı dava dışı Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş.'...

        iş bu sebeplerle davacı muvazaaya dayalı tasarrufun iptali açma hakkı bulunmadığını, İİK madde 277 ve devamındaki tasarrufun iptali yönünden ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini, mahkemenin muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali kararı vermesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        İcra Müdürlüğü'nün 2019/11909 E. sayılı dosyaları ile davalı borçlu T5 aleyhine icra takipleri başlattığını, bu icra dosyalarında toplam alacak tutarlarının takip çıktısının 208.778,75 TL olduğunu, davalıların bilerek ve isteyerek birlikte hareket ettiklerini, Davalı T3'ın, borçlu davalı T5'un ekonomik durumunu gayet iyi bildiğini,İİK m.277 vd maddelerinde yer alan tasarrufun iptali talebi ile mahkemeye müracaat zorunluluğu doğduğunu, İş bu davadaki iddialarının Borçlar Kanunu md. 19 da düzenlenen muvazaa iddiasına dayandığını, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasında normal tasarrufun iptali davasından farklı olarak zarar gören tüm ilgililere dava hakkı tanındığını, yasa hükmü ve bu yönde yerleşmiş Yargıtay İçtihatları uyarınca da; “açılan bir dava sonucu hak kazanacağı alacaklarını alabilmeye yönelik muvazaa nedeniyle iptal davası açılabileceğini, bu davayı açmakta hukuki yarar bulunduğu ve davacı sıfatının bulunduğu” hüküm altına alındığını, davalılar muvazaa ile hareket ettiklerinden...

        UYAP Entegrasyonu