Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2017/1594 takip sayılı dosyasında takip başlattığını, takibin senede dayalı olduğunu, işbu takibin de kesinleştiğini, takip sonucunda davalı T5 maaşına 1. sıradan haciz uygulandığını, anılan takibin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, yapılan tasarrufların İİK ve TBK hükümlerine göre iptali ile dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı T5 cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının kötü niyetli bulunduğunu, diğer davalının arkadaşının babası olduğunu, ihtiyaç nedeniyle borç aldığını, karşılığında senet düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğundan, Mahkemece davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak ve dava konusu tasarruf işleminin, takibe konu alacağın ödenmesinin önlemesi amacıyla davalılar arasında muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek yazılı şekilde İİK m.280 hükmüne dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava; TBK 19 ve İİK 277.maddesi uyarınca muvazaa sebebi ile tasarruf işleminin iptali istemine ilişkindir....

Dava, BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.( BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir. Çünkü yapılan yargılama sonunda dava konusu takibin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde İİK'nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak, anılan takip dosyasının alacaklısının yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi davacının haciz sırası da değişecektir....

tan alacaklı olduğu ve devirlerin borcun doğumundan sonra yapıldığı anlaşıldığından, hakdüşürcü süre ve aciz belgesi aranmayacak, ancak davacının davalı ...’tan alacağı olduğu sabit olduğundan, davalı ... ve....’ya yapılan satışların muvazaalı olup olmadığı araştırılacaktır. Ancak BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Mahkemece, BK’nun 19.maddesine göre değerlendirme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı T3 vekili; davacı şirketin T1 girdiğini, HMK'nun 84.maddesine göre davacının teminat göstermesi gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddi gerektiğini, davacının takibin iptalini istemekteki amacının davacıya ait mallarının haczini engellemek olduğunu, bu duruma göre davacının istihkak davası açması gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyanla davanın usul ve esastan reddi talep ettiği görülmüştür. Davalı şirket davaya cevap vermemiş, duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece; “davanın TBK 19’a dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, öncelikle zaten bu davada olması gereken bir alacak iddiasının davacı tarafça ileri sürülmediği, ayrıca davacı müflis şirketin işyerinde yapılacak hacizlerde her zaman istihkak iddiasını ileri sürebileceği, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür....

    İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5.HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi'nin 11/04/2023 Tarihli 2023/578 Esas 2023/1178 Karar sayılı kararında özetle: Davacının İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptalini bunun mümkün olmaması halinde TBK'nın 19.maddesi gereğince tasarrufun iptalini talep ettiği, mahkemece 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle İİK'nın 277 vd. maddelerine dayalı açılan davanın reddine, terditli talep olan TBK 19.maddesi için de muvazaa olmadığı, gerçek satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf talebinin terditli olarak açılan davada sadece TBK'nın 19.maddesine dayalı kısım için verilen karara yönelik olduğu, TBK 19.maddesine dayalı talepler yönünden kararı inceleme görevinin 1. Hukuk Dairesine ait olduğu gerekçesiyle dosyanın 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1....

    Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı üçücü kişinin sunduğu banka dekontlarının 24.04.2009 tarihinden başladığı, iptal edilen bononun ise bu tarihten önce 20.01.2009 tarihinde düzenlenmiş olduğu, bu hali banka dökümünün bu borca ilişkin olduğunun kabulünen mümkün bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19. maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1. fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

      Dairemizin 12.1.2016 gün, 2014/6936 Esas ve 2016/178 sayılı Kararı ile dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı tarafından BK'nun 19.maddesine dayalı olarak her zaman dava açma hakkı bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiş; süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....

        19. Hukuk Dairesi         2013/13549 E.  ,  2013/17824 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davalı ile davadışı banka arasındaki temlik işleminin muvazaalı olduğu iddiasından kaynaklanmasına göre, TBK' nın 19. maddesine dayalı kararın temyiz incelemesi Dairemiz görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu