HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın" sözleşmelerden doğan davalarda yetki" başlıklı 10. Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takibin açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. İİK 52/1 maddesi uyarınca takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinden; davalının borca itiraz yanında icra dairesinin yetkisine de usulüne uygun olarak itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
Dava İİK'nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-... ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşullarının yanında gerçek bir alacağın ve kesinleşmiş bir takibin varlığı gereklidir.Bu dava koşulları davanın sonuna kadar devam etmelidir. Dosya içeriğinden takip konusu borcun karardan sonra 25.04.2016 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın konusu kalmadığından mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre ise, dava aciz belgesi yokluğundan yani ön koşul yakluğundan red edildiğine göre karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlinderme ile nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, "... uyuşmazlık muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, taraflar tacir değildir ve ayrı yargılama gerektiren yönetici sorumluluğu, genel kurul iptali ve TTK 553. maddesine ilişkin sorumluluk davası da açılmamış olup, husumet şirkete ve yöneticilerine yöneltilmemiştir. TTK 551/1 kapsamında şirket zararına ilişkin olarak yöneltilen bir husumet de bulunmamaktadır, ayrıca uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözülebilmesi için, uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Bu sebeple görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık, usülsüz bir şekilde kendisini şirket yöneticisi olarak atadığı iddia olunan (şirket ortağı) davalı ...'...
‘in mal kaçırma amacı ile taşınmazı diğer davalılara muvazaalı olarak sattığını belirterek bu işlemlerin iptalini istemiştir. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 18.02.2019 gün ve 2016/9915 Esas -2019/1668 sayılı Kararı ile Onamış davacı ... vekili ve davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş, yeniden yapılan inceleme sonunda: Dava, BK’nun 19.maddesine dayanılarak açılmış muvazaalı iptali istemine ilişkindir. 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve gerek İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları olsun gerekse BK’nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olsun davanın görülebilmesi için davacının bir alacağının varlığı gerekmesine, somut olayda davacının davalı ...’den bir alacağının olduğunun netleşmemiş bulunmasına göre davacı ... vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine, 2....
Davalı ... vekili, müvekkilinin Nail Kuyumculuk işletmesinin ortağı olduğu, borç verebilecek ekonomik gücü olduğunu ve davalı borçlular ile yıllardır devam eden ticari ilişkilerinin olduğunu, takibin muvazaalı olmadığından haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı borçlular cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece, davalılardan ...'in diğer davalılar hakkında kambiyo hukukundan kaynaklanan bonoya dayalı yaptığı icra takibi değerlendirildiğinde takibin muvazaalı olduğunun mevcut dosya kapsamına göre subuta ermediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı T8 vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; Mahkemece verilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını, davacının davasının terditli açılması sebebi ile mahkemece bunun açıklattırılmasını talep ettiklerini, ancak bu talebin yerine getirilmediğini davacının davasında aciz vesikasının dosyaya sunulması gerektiğini ancak davacı tarafından bu şartın yerine getirilmediğini, hakimin reddi taleplerinin değerlendirilmediğini, tasarrufun iptali davalarında ispat yükü davacıya aittir ancak davacı davasını açıklayamadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Davacı tarafından Kayseri 7....
in evinin elektrik ve su borçlarında alacaklı Servet tarafından ödendiği, hatta Servet'in diğer davalıya ek kart çıkarıp kredi kartı borçlarını dahi ödediği, davalı ... ile ... arasındaki takibe konu alacak borç ilişkisinin gerçek olduğu, takibin yasal prosedüre uygun olarak gerçekleştiği ve kesinleştiği, yapılan işlemlerde yasaya aykırı herhangi bir durum olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut olan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen Manisa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2014/623 sayılı takip dosyasının incelenmesinden takibin 11/02/2014 tarihinde ilamsız takip şeklinde başlatıldığı, alacağın kaynağı konusunda herhangi bir belge gösterilmediği, davalı borçlu ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/316 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali(TBK 19.maddesinden kaynaklı) KARAR : İzmir 10....
Bozmadan sonra mahkemece, iddianın ileri sürüş biçimine göre davanın yasal dayanağının Borçlar Kanunu'nun 19.maddesi olduğu muvazaya dayalı tapu iptali tescil davası olduğu, son maliklerin davanın tarafı olmasının yeterli olduğu ve davalıların taşınmazı muvazaalı olarak satın aldıklarının ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddi yönünde direnme kararı verilmiştir. Dairemizce yeniden yapılan değerlendirme sonucu, davacının talebinin ileri sürülüşe göre BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu ve davanın esası yönünden davalı ...'ya yapılan satışın muvazalı olduğunun ispatlamadığının anlaşıldığıdığı ancak davalı ...'a yapılan hisse satışının borçlu konumundaki ...'...
Davacı vekili, davalı ... aleyhine boşanma davası açıldığını ve aleyhine karar verildiğini, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı mal kaçırma maksadı ile davalı ...’e, onun da diğer davalı ...’e sattığını, yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirterek iptallerini talep etmiştir. Davalılar, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, olayın gelişim biçimi, taraflar arasındaki yakınlık, tanık anlatımları ve satış tarihi dikkate alınarak muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, BK 18. (TBK 19.) maddesi kapsamında açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....