Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğunu, iptali istenilen tasarrufun 11.04.2008 tarihinde yapıldığı davanın ise 18.06.2014 tarihinde açıldığı İİK'nun 284.maddesindeki 5 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir....
İcra Müdürlüğünün 2017/14329 Esas sayılı dosyası hakkında verilen takibin iptali kararının her iki davalı yönünden yasal dayanağının olmaması sebebiyle ortadan kaldırılmasını, müvekkilin olası bir icra takibiyle karşı karşıya kalma ihtimali karşısında tehiri icra kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19 m.) istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 12.2.2010 tanzim 26.2.2010 vadeli 200.000 TL meblağlı senet ile davalı ...’a borçlandığını, davalı ...’in anılan senede dayalı olarak 2010/7809 sayılı dosya ile takip yaptığını ve borçlunun taşınmazları üzerine haciz koyduğunu, ayrıca davalı borçlunun üzerinde benzin istasyonu bulunan taşınmazdaki hissesini 27.9.2010 tarihinde davalı ...’a sattığını, davalı ...’in borçlunun avukatının çalışanının ağabeyi olduğunu, gerek senet ve bu senede dayalı olarak yapılan takibin gerekse taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., savunma yapmamıştır. Davalı ... vekili, davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, takibin kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, takip ve satış işlemlerinin gerçek olduğunu, dava konusu taşınmazın %20’sinin alacağa mahsuben alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava BK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan maaş haczi işlemine yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, davalılar ... ve Uğur'un kötü niyetli olduklarının somut delil bulunmamasına ve borçlu şirketin takibe itiraz ettiği ve itirazın iptali davası açılmadığından şirket hakkında bir takibin bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının, davalılar Recep ve Oktay’ın borçlular ile yakın hısım olmaları nedeni ile tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Gerek BK'nun 19.maddesi gerekse İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarından amaç davacıya alacağını tahsil imkanı vermek olup bunun doğal sonucu davacıların davalılardan bir alacağının olması ve bu borcun muvazaalı işlemlerden önce gerçekleşmiş olması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2020/36 ESAS, 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T7 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı T6 ile müvekkili banka arasında 06/06/2013 tarihinde tüketici kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının vadesinde doğan borcunu ödemediğini, davacı bankaca davalı hakkında Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/12049 Esas ve Mersin 1....
Dava; BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun'un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup; uyuşmazlık, TBK' nın 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Açılmış bir davada doğacak olan hakka dayalı olarak İİK 277 vd maddelerindeki tasarrufun iptali davası açılamaz. Yukarıda açıklanan nedenlerle dava İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali değil BK 18. maddesine davayı muvazaanın iptali davasıdır. Kural olarak üçüncü kişiler, muvazaalı muamele nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü; muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların, muvazaalı işlemde bulunandan alacakları bulunması ve muvazaalı işlemin o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....
Muvazaa nedenine dayalı bu tür davalarda iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaa iddiasına dayalı bu davalarda ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağın varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenen belgeler ve usulüne uygun diğer delillerle ispatlamalıdır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....