DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK, 19. m) istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Muvazaa nedenine dayalı, davalı borçlunun maaşını aldığı dava dışı kamu kurumu tarafından yapılan maaş haczi sırasına itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2832 KARAR NO : 2022/3105 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/770 ESAS, 2022/309 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK.19.-İİK 277 ve Devamı) KARAR : Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/309 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19....
Ticaret Mahkemesinin 2015/602 Esas sayılı dosyasından tazminat davası açıldığını, dava konusu 2073 parsel nolu taşınmazı mal kaçırma amacı ile 12.05.2015 tarihinde Davalı ...’e onun da 11.06.2015 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek yapılan şatışların BK’nun 19. maddesi gereğince iptali ile İİK’nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava işci ve işveren arasındaki güven ilişkisi ile sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeni ile davalı işverenin zararına ilişkin olarak terditli açılmış tazminat ve tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın 5521 sayılı Yasa gereğince İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın reddi ile dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemi olup; inceleme konusu talep ise, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, temlik alan sıfatıyla yürütülen icra takibi kapsamında alacağın tahsil edilemediğini ve davalı borçlunun borcu ödemediği gibi alacaklısından mal kaçırma kastıyla taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek, tasarrufun iptali talebiyle iş bu davayı açmış ve aynı zamanda ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Davalı taraf, usule ve esasa ilişkin sebeplerle davanın ve talebin reddini savunmuştur....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu adına tescili istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. BK'nın 18. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağa dayalı olarak kesinleşmiş icra takibi ve aciz belgesi varlığı da ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukukî yararı olması için davalıdan bir alacağının olması ve muvazaalı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'ın, 211 ada 125 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümünü ölünceye kadar bakma akti ile davalı torunu ...'a, 478 parsel sayılı taşınmazını ve ... plakalı traktörünü davalı oğlu ...'...
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, bu kez yine aynı Daire tarafından 25.11.2019 tarih, 2017/5646 Esas 2019/10998 Karar sayılı ilam ile kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra davalıların akraba olduğu, satışın muvazaalı olduğu gerekçesi ile dava kabul edilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının diğer gerekçe ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Bu davalarda da davacının amacı alacağının tahsilini sağlamak olduğundan, davanın kabulü halinde İİK’nın 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmelidir....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK.'nın 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK'nın 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK'nın 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde sabittir. Davacının bu davayı açmaktaki asıl amacı, muvazaalı olduğunu iddia ettiği işlemin iptali ile borçludan olan alacağını tahsil etme imkanını elde etmesi, diğer bir ifade ile İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının temliki üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi hakkını elde etmesidir....
Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı, ayrı usullere tabi BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davasının terditli talep edilemeyeceği ve bu davayı her zaman açmasının mümkün olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 30,99 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, 03/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....