WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/232 esas, 2022/302 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK. 19) talebinin kabulüne karşı, davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK. 19) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın KABULÜ İLE, -Dava konusu Amasya İli, Merkez İlçesi, Kirazlıdere Mahallesi, 113 Ada, 7 Parselde kayıtlı arsalı kargir ev niteliğinde taşınmazın davalı-borçlu T7 tarafından davalı-3....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TBK 19. maddesi uyarınca muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile haciz ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı banka tarafından İzmir 20....

Kaldı ki; davacı taraf dava dilekçesinde bildirdiği açıklamalarında davalılar arasındaki devir işleminin TBK 19 maddesi uyarınca da muvazaalı ve batıl olduğunu, davanın bu nedenle de kabulüne karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından bu yöne ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmamış ve aciz vesikasının gerekip gerekmediği bu talep için değerlendirilmemiştir. Zira talep yukarıda da belirtildiği üzere TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali isteminden ibarettir. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

İcra müdürlüğü'nün 2012/29784 esas sayılı icra takip dosyalarından olan alacağımızı karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin kendilerine verilmesine yönelik talepleri ile yargılama aşamasında ki beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacı hernekadar dava dilekçesinde tasasarrufun iptalini hem İİK 277 ve Hemde TMK 19 maddesi kapsamında talep etmiş isede BAM kararı itibariyle incelendiğinde davacının talebinin İİK 277 maddesi kapsamında tasarrufun iptali talebi olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı taraf mahkememize 05.04.2021 tarihinde sunmuş olduğu ISLAH dilekçesi ile HMK 117 maddesi gereğince açmış oldukları davayı ıslah ederek " ilk olarak İİK277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline, bu talebimizin mahkemece reddedilmesi halinde ise söz konusu işlemin TBK 19 maddesi gereğince Müvekkil şirket yönünden iptalini " talep etmiştir. BAM temyiz incelemesi sonrasında Islah yapılması mümkün değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; İİK'nun 277. maddesine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, davacının talebinin öncelikle İİK' nun 277 vd. maddeleri kapsamında tasarrufun iptaline ilişkin olduğu, bu olmadığı takdirde TBK' nın 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalinin talep edildiği, dolayısıyla, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 günlü 431 sayılı karar sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; davanın istinaf incelemesi 5.Hukuk Dairesi' nin 4 nolu görevi kapsamında bulunmaktadır. KARAR: 1- "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, " ile ilgili uyuşmazlıklara 5. Hukuk Dairesi bakmakla görevli olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstinaf incelemesi yapılmak üzere HMK' nın 352 maddesi uyarınca incelemeyi yapmakla görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/951 Esas sayılı dosyasında davanın TBK'nın 19.maddesine dayanan tasarrufun iptali talebi olduğu, eldeki davanın ise İİK 277 ve devamı maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu durumda davanın konusunun aynı olduğundan bahsedilemeyeceğinden derdestlik dava şartının bulunmadığı anlaşıldığına göre İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile derdest dava bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

    Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2. maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Öte yandan dava koşullarından olan taraf teşekkülü yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay ön koşullar yönünden değerlendirildiğinde; davacının borçludaki alacağının gerçek olduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunduğu, davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, mahkemece davalı borçlu ... tarafından davalı ...’a devredilen taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

      İlçesi, Merkez Mahallesi, 627 parselde kayıtlı 10/60 arsa paylı, zemin kat 2 numaralı bağımsız bölümün 20/12/2011 tarihinde davalı borçlu ... tarafından diğer davalıya satıldığının tespit edildiğini, tasarrufun alacaklıyı ızrar kastı ile yapıldığını, alıcı ve satıcı arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, satış bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğundan tasarrufun TBK 19 ve İİK 277 vd uyarınca iptali ile davacı bankanın İstanbul 34. İcra Müdürlüğü'nün 2012/9482 takip dosyasındaki alacağı karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davalının eşi olan dava dışı ...'in, işleri nedeniyle ihtiyaç duyduğu nakit parayı temin edebilmek için 19/01/2011 tarihinde maliki olduğu dava konusu taşınmazı eniştesi olan davalı borçlu ...'a sattığını, davalı borçlu ...'ın satış bedelinin bir kısmı için konut kredisi kullanıp bakiyesi için davalının eşi ...'...

        Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kimseler aleyhine açılması gerekir. Borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan arasında zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olup kural olarak zorunlu dava arkadaşlığının olduğu yerde sadece birisi hakkında dava açılmış ise diğeri hakkında ayrıca dava ikamesi gerekmeyip dava dilekçesinin hasım gösterilmeyen kişiye tebliğ ettirilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu zorunluluk yasadan kaynaklanmış olup, mahkemenin kendiliğinden bu kuralı uygulaması gerekir. Somut olayda davacı tarafça borçlu ... ve iptali istenilen tasarrufun tarafı olmayan ... aleyhine dava açılmış, taşınmazı borçludan satın alan ... hasım gösterilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu