Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı vekiline kesin ve ya geçici aciz belgesini sunması için süre verilmesi, verilen süre içerisinde sunulduğu takdirde aciz belgesinin tarihi de dikkate alınarak İİK. 277. vd. maddeleri uyarınca inceleme yapılması, sunulmadığı takdirde davacı tarafından TBK 19. Maddesi uyarınca da inceleme yapılması talep edildiğinden bu madde kapsamında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli olan aciz vesikası şartı yönünden inceleme yapılmadan hüküm kurulması doğru değildir. Yukarıda açıklanana nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- a.4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/47 Esas, 2021/90 K....

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; TBK'nın 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2. maddesi uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ancak davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde teminat gösterilmeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği belirtilmiştir. UYAP sisteminden yapılan sorgulamada dava konusu Gümüşhane İli, Şiran İlçesi, Balıkhisar Köyü 192 ada 7 parselin dava dışı kişiler adına hisseli olarak kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....

Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

Dava, 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesine dayalı tasarrufun iptali olmadığı takdirde Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiası ile işlemin iptali istemine ilişkindir. Terditli olarak açılan bu dava da mahkemece tasarrufun iptali yönünden davanın 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bu hukuki sebep yönünden dava koşullarının oluşmadığı yolundaki saptaması yerindedir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekilinin, terditli ikinci talebi davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemidir....

    (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2007/267 E.  ,  2007/153 K."İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava konusu uyuşmazlık İİK.nun 278. maddesi uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Muvazaa davası, yani yapılan işl.... muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan dava ile tasarrufun iptali davası amaçları bakımından birbirlerine yaklaşırlarsa da gerçekte nitelikleri, koşulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbirinden farklıdırlar. Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işl....in gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işl.... geçersizliği ileri sürülür. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu mal, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle gelir....

        nin borçludan olan alacağını müvekkil T1 A.Ş.’ye temlik ettiğini, davalı borçlu T5'in maliki bulunduğu Muğla İli Menteşe İlçesi Akbük Mevkii Sarnıç Mahallesi 113 ada 5 parselde kayıtlı zeytinli tarla nitelikli taşınmazını 01/04/2015 tarihinde 995 yevmiye sayılı işlemle yakını olan davalı T6 devrettiğini, tasarrufun açıkça muvazaalı olarak yapıldığını, yapılan tasarrufun TBK md.19 uyarınca geçersiz olduğunu, davalı T6 davalı/borçluyu yakınen tanıdığını, davalıların alacaklılardan mal kaçırma kastı ile hareket ettiği sabit olup, dava konusu tasarrufun İİK 280/1 uyarınca iptalinin gerektiğini, edimler arasında aşırı fark bulunduğundan 278/III-2 uyarınca da tasarrufun iptalinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın satış değerinin gerçek değerinden çok çok düşük olduğunun yaptırılacak bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını, taşınmazın gerçek değerinin ödendiğine dair kanıtlama yeterliliği bulunan bir belge olmadığının da yargılama sırasında tespit edileceğini, davalılar arasındaki yakınlık...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TBK 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı kömür sahasının işletilmesinin devrine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 17. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/04/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 08/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Şti. hakkında başlattığı takip kesinleşmiş ve dava İİK’nun 282.maddesine uygun olarak davalı borçlu ve üçüncü kişi aleyhine birlikte açılmış olmasına, davacının dava dilekçesinde BK’nın 202 olmadığı takdirde İİK’nın 277 ve BK’19 maddesinin uygulanmasını istediği ancak davanın açıldığı 14.01.2014 tarihi itibariyle tasarrufun iptali davalarında Ticaret mahkemesinin görevli olmamasına, davanın ilk açıldığı tarih ve karar verildiği 15.12.2014 tarihleri arasında Ticaret Mahkemelerinde, BK’nın 202.maddesine dayalı yargılamasının değere bakılmaksızın yazılı yargılama usulüne, tasarrufun iptali davalarının ise basit yargılama usulüne tabi olmasına göre usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nin 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/413 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19 maddesine dayalı) KARAR : Kuşadası 1....

            UYAP Entegrasyonu