Dosyanın incelenmesinde davacının muvazaa hukuksal nedenine dayalı ... Mah.134 ada 8 ve 11 nolu parseller ile ... Mahallesi Köyiçi Mevkii 82, 84, 86, 87, 89, 91, 92, 94, 96 nolu parsellerin tapusunun iptali ile davalı eş ... adına kayıt ve tescilini talep ettiği, mahkemece yalnızca ... İlçesi ... Köyü 84 parsel sayılı taşınmazın dava dışı kişiye ait olduğu gerekçesi ile davanın husumet nedeni ile reddine karar verildiği, diğer taşınmazlarla ilgili bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının talebi TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna göre, muvazaalı işlemin diğer tarafı olan ...’ın ve varsa daha sonraki maliklerin de davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, taraf teşekkülü yapılmadan verilen karar usul ve yasaya aykırıdır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; öncelikle taraflar arasındaki zilyetlik çekişmesinin çözümlenmesi gerekmektedir. ... Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi ... 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın ... 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından aciz belgesi ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince, muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl talep ve terditli talep yönünden davaların ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile, TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı lehine bir takım karineler kabul edilmiş, ancak bunun yanında bu dava türü, İİK'nun 278 maddesinde 2 yıllık, İİK'nun 279. maddesinde 1 yıllık ve İİK'nun 284. maddesinde 5 yıllık hak düşürücü sürelere tabi tutulmuş, takibin kesinleşmiş olması, ayrıca alacaklıya aciz belgesi sunma gibi bir takım yükümlülükler yüklenmiştir....
, bir an için davanın Borçlar Kanunu’nun (BK) 18 vd. maddelerinde belirtilen muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığının kabul edilmesi hâlinde dahi davalıların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla söz konusu satış işl....i gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin araştırılmasının gerektiği, bu koşulun araştırılmasının zaten iptal davasının şartlarından birisi olduğu, bu hâlde Yargıtay bozma ilamında belirtildiği gibi muvazaa olgusunun varlığının BK'nın 18 vd maddeleri gereğince araştırılarak, muvazaanın kanıtlanması hâlinde İİK 279 vd maddelerin benzetme yoluyla uygulanması suretiyle hüküm oluşturulmasının hukuka uygun olmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....
Davalının değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/35977 Esas sayılı takibinin devir tarihinden 7 ay sonra 15.10.2019 tarihinde başlatılmış olduğunu, takip talebi içeriğine göre aynı zamanda takip konusu alacağın da tasarruf tarihinden sonra doğduğunun anlaşıldığını, davacının iddia ettiği muvazaa olgusunun tespiti için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılması gerektiğini, zira tasarruf tarihinde ortada mevcut bir borç ilişkisi bulunmadığından alacaklıdan mal kaçırmak kastı ile danışıklı bir devir yapıldığından söz etmek imkânının da bulunmadığını, bu haliyle tasarrufun iptali talebine konu devrin borcun doğumundan önce yapılması yönüyle somut uyuşmazlıkta tasarrufun iptalinin ön koşulları gerçekleşmediğinden huzurdaki davanın dava ön şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, davacı tarafın huzurdaki davasını TBK.m.19 gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 30.10.2007 tarihinde akrabası dava dışı ....’na, onun da 8.5.2009 tarihinde borçlunun kardeşi davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiş 11.2.2014 tarihli dilekçesi ile dava sebebini TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak ıslah ettiklerini belirterek İİK7nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanmasını talep etmiştir. Davalı borçlu ... savunma yapmamıştır....
Somut olayda; iddianın içeriğine göre davadaki istek, miras bırakanın ölüme bağlı olarak gerçekleştirdiği tasarrufun iptali ile ilgili olmayıp, hukuksal dayanağını Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi (mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi) ve 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından alan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescildir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Hukuk Dairesinin 20/06/2017 tarih 2016/6509 Esas -2017/7003 Karar sayılı ilamı, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki 02/07/2015 tarihli oturumdaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu,somut olayda davacı vekilinin, borçlu hakkında takip yaptığı ve alacaklı olduğu, dava konusu taşınmazların borcun doğumundan sonra davalı kızına devredildiğinin anlaşıldığı, ancak dosya içeriğindeki tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazların üçüncü kişi Özlem tarafından dava dışı şahıslara devredildiği görüldüğünden, mahkemece, dava konusu taşınmazların davalı ... tarafından devir edilen şahıslar ve varsa bundan sonraki devir edilen şahıslarında davaya dahil edilerek, tüm bu kişiler yönünden de muvazaanın varlığı TBK'nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, davacnın...