Mahkemece, Teknik Bilirkişi .... ve arkadaşının dosyaya sunduğu 19.3.2012 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 1675,61 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından Hazinenin tapu kaydının iptali ile davacı ...... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
nedenle de zilyetliğinin korunmasını ve müdahalenin menini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Dava, TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca miras yolu ile intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanlarına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Zilyetliğe dayanan tapu iptali ve tescil davasında kazanmayı sağlayan zilyetliğin her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür. (3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14) Ancak hükme esas alınan yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları HUMK.nun 260 ve devamı maddelerine aykırı olarak usulüne uygun şekilde yeminleri yaptırılmadan dinlenmiştir. Yeminsiz dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının hükme esas alınma imkanı bulunmamaktadır....
Şöyle ki; taşınmazın sınırında 105 ada 660 sayılı orman parseli bulunduğu halde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünden araştırma yapılmamış, komşu parsel tutanak suretleri ve varsa dayanak belgeleri getirtilmemiş, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü, imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı, davalıların bağımsız 20 yıl süreyle zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, taşınmazın davalılara ne şekilde geçtiği yöntemine uygun olarak araştırılmamış, taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14/son maddesi gereğince davalılar adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı da araştırılmamış'' olduğuna değinilmiştir....
Belediyesinden satın alındığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan bu yere müvekkilinin zilyetliğinin nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile kendinden önce gelenler ile birlikte kazandırıcı zamanaşımı süresi olan 20 yılın çok üstünde olduğunu beyan ettiklerini, dava konusu gayrımenkulün Kadastro Tespiti sırasında senetsizden Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dolayısı ile müvekkilinin gerek zilyet bulunduğu dönemde ve gerekse Zincirlikuyu Belediyesinden taşınmazı satın aldığı dönemde davalı tarafın işbu taşınmaz üzerinde üstün bir hakkı bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. E....
Davacı vekili özetle; 347 parselin kadastro tespit tutanağının kesinleştiği 08/01/1990 tarihinden iş bu davanın açıldığı tarihe kadar müvekkilinin zilyetliğinin olduğunu, tapu kaydından mülk sahibinin kim olduğu açıkça anlaşılamıyorsa veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilen bir kimseye ait ise taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesinin mümkün olduğunu, 347 parsel numaralı taşınmaz için zilyetliğe dayalı açılan tapu iptali ve tescil davasının kadastro tespitine itirazdan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası gibi hatalı değerlendirme ile karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu Adıyaman ili, Merkez, İpekli köyünde bulunan 347 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin 08/01/1990 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Kadastro tespit tutanağında yazılı tapu kaydının Hazine adına kayıtlı olup tespitin şahıs adına belgesiz olarak zilyetliğe dayalı olarak yapıldığı, davacının dava dilekçesinde ve yargılama safhasında herhangi bir tapu kaydına dayanmadığı, davanın zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu, bu niteliği itibari ile kararın temyizen incelenmesi görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğu, ancak dosyada 8. Hukuk Dairesi tarafından verilen görevsizlik kararı bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle temyiz incelemesini yapmaya görevli daireyi belirlemek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
, davaya konu taşınmazlar üzerinde kadastro tespiti öncesi zamanda kimsenin zilyetliğinin bulunmadığını, Medeni Kanun’un 713. maddesindeki şartların gerçekleşmediğini ileri sürerek taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı Kooperatifin kura ve tahsis kararına dayalı olarak dava dışı kooperatif üyesinden satın alınan taşınmazın kat irtifakı kurulması aşamasında blok numaralarında değişim yapılması nedeni ile dava dışı kişiye tahsis edilen taşınmazdan başka bir taşınmazın isabet etmesi, bu bölümün de arsa sahiplerine isabet eden taşınmaz olması nedeni ile açtığı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (15.)...