WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... da 21.03.2017 tarihli duruşmada "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

    Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... da 21.03.2017 tarihli duruşma da "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

      Davacıya ait 229 ada 5 parsel sayılı ve davalıya ait 229 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar 2007 yılında yapılan kadastro tespiti ile zilyetlik hükümleri uyarınca taraflar adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Dosyada mevcut 02.12.2009 tarihli fen bilirkişisi ...’nın düzenlediği rapora göre 5 parsel sayılı taşınmazın yol cephesi bulunmamaktadır. Keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ile tanıklar İsmet Oruç ve Mehmet Gültekin, yukarıda belirtilen fen bilirikşisi raporunun eki krokisinde kırmızı renkle ve “A” harfi ile gösterilen yerin 40-50 yıldan beri 3, 4, 5, ve 6 parsel malikleri tarafından yol olarak kullanıldığını beyan etmişlerdir. Yollar zilyetlik ile kazanılması mümkün olan yerlerden olmadığından mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları doğrultusunda “A” harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davalı tarafından zilyetliğinin kazanıldığı söylenemez....

        Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 219 ada 44 sayılı parsel üzerinde davacının zilyetliğinin bulunduğundan söz etmemişlerdir. Kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak bir yerin edinilmesi için davacının ya da kişinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla olması yanında 20 yıllık kazanma süresinin de dolmuş olması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacının taşınmaz üzerinde herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Durum keşif tutanağı kapsamıyla sabittir. O halde, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 219 ada 44 sayılı parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu 109 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, 6292 sayılı Yasa uyarınca dava tarihinden sonraki bir tarihte satılarak davalı ... adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki tarihte açılması gerektiği, taşınmaz 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, her ne kadar davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenlemenin...

            (eski Görde-Akhisar yolu) Güneyi; ...ile çevrili olan tahminen 6 dönüm civarındaki taşınmazın çok eskiden beri tarım arazisi olarak kullandığını ancak kadastro çalışmaları esnasında ... sınırları içine alındığını oysa; taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı yapılan sınırlandırmanın yanlış olduğunu ve eklemeli zilyetliğinin 20 yılı aşkın süredir devam ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın ... sınırı dışına çıkarılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddi ile ... ili, ... ilçesi,... köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince bir aylık süre içinde açılan ... kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

              Asliye Ceza mahkemesine açılan davada... hakkında cezalandırma kararı verildiği, davacının bu zaman zarfında emlak vergilerini ödemeye devam ettiği, zaman zaman yurtdışına gidip geldiği, en son davalının taşınmazı kullanmaya başladığını öğrenince iş bu davayı açtıklarını, davalının taşınmaz zilyetliğine yönelik müdahalesinin sona erdirilmesini, zilyetliğinin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir....

                Köyü çalışma alanında bulunan 205 parsel sayılı 3.497.375,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, paylı tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak, pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında .... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, ....ve müşterekleri tarafından tespit malikleri aleyhine Kadastro Mahkemesinde açılan tespite itiraz davası sonucunda çekişmeli 205 parsel sayılı taşınmazın 2.860.375,00 metrekarelik bölümünün davalılar adına payları oranında tapuya tesciline, taşınmazın 637.000,00 metrekarelik bölümü su altında kaldığından tespit harici bırakılmasına ve tarafların zilyetliğinin tespiti için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesi kararının kesinleşmesi sonrası davacı .... ve arkadaşları, çekişmeli 205 parsel sayılı taşınmazın 637.000,00 metrekarelik bölümünün mülkiyetinin kendileri adına tespiti istemiyle dava açmışlardır....

                  Ayrıca talep muhdesatın tespiti isteği niteliğinde olup bu talep bir tespit niteliğinde olmasına ve Kamulaştırma yasasının 19. maddesi uyarınca başkasına ait taşınmaz üzerinde bitki ve yapı olarak muhdesat meydana getirenlerin zilyetliğinin tespitine karar verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında davacının muhdesat tespiti isteminde güncel hukuki yararı mevcut sayılmalıdır. 2-Açıklandığı şekilde muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitinde hukuki yarar var ise de; eda davasının açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılamaz. Bu bakımdan davacının taleplerinden değer tespiti isteği ise eda talebi niteliğinde olup tespitine karar verilemez. Değer tespitinin Kamulaştırma Kanunu'na uygun olarak açılacak kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel veya kamulaştırma bedelinin tespiti davasının ayrıca görevli mahkemece açılabilecek bir davayla tespit ve talep edilmesi mümkündür....

                    Davacıların anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalının zilyetliğinin niteliği: Davacılar taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişlerse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemedikleri gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendilerine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememişlerdir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu