WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad.114/1-h ve 115) 2.2. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir 3. Değerlendirme 3.1. Somut olayda; davacı, dava konusu taşınmazın 2981 sayılı yasa kapsamında olduğunu, bu yasadan faydalanmak için belediyeye başvuru yaptığını ve zilyet olduğunu ispat etmesi gerektiğinden bahisle eldeki davayı açtığını belirtmişse de; taşınmaz tescil harici bırakılan tapusuz yerlerden olup, davacı taşınmazda malik olmadığı gibi taşınmaz üzerindeki muhdesatın da davacı tarafından yapılmadığı dava dilekçesinden ve sonraki beyanlardan anlaşılmıştır. 3.2....

    Dava; kadastro tespiti sonrası kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz kadastro tespitinden önce tapuya kayıtlı olmadığı gibi satış tarihinde de kadastro tespiti henüz kesinleşmediğinden tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlardandır. Tapusuz taşınmazlar yerleşmiş Yargıtay ve Daire İçtihatlarına göre menkul hükmündedir. TMK'nin 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Yani, taraflar arasında menkul hükmünde olan taşınmazın mülkiyetinin devri için satış sözleşmesi yapıldığında ve taşınmazın zilyetliği alıcıya devredildiğinde alıcı mülkiyet hakkını kazanır. Somut olayda, öncesi tapuya kayıtlı olmayan uyuşmazlık konusu taşınmaz yönünden satışına ilişkin sözleşme kadastro tespitinden sonra ancak tespitin kesinleşmesinden önce yapıldığından menkul hükmüne tabi olan taşınmazın mülkiyetinin devri için zilyetliğin alıcıya devredilmiş olması gereklidir....

      1996 yılından bu yana müvekkilinin zilyetliğinde ve fiili kullanımında bulunan taşınmazın 21 yıllık zilyeti olduğu sabit olduğundan, davalının hissesinin zilyetliğinin devrinin tespiti, tespiti mümkün olmadığı takdirde taşınmazın satış tarihindeki bedelinin günümüz piyasa koşullarında iadesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 290 ada 18 parsel ... taşınmaz üzerinde bulunan binanın 88,83 metrekarelik kısmının dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu, 1982 yılı hava fotoğraflarına göre davalıya ait bina henüz bulunmazken davacıya ait taşınmazın bulunduğu ve bir kısmının dava konusu taşınmazın içerisinde kaldığı, 1995 - 1996 yılı hava fotoğraflarında her iki taşınmazın da bulunduğu, dava ve keşif tarihi itibariyle de dava konusu taşınmaz üzerinde her iki taşınmazın bulunduğu, bu haliyle davacının dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunduğu ve dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kadastro öncesine dayandığı, dinlenen tanık beyanlarıyla da bu iddianın desteklendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının davasının kabulüne, çekişmeli 290 ada 17 parsel ... taşınmazın 88,83 metrekarelik kısmının Mahmut oğlu ... Çakmak'ın mirasçıları olan davacılar ..., ..., ... ve ...'...

        Mahkemece çekişmeli taşınmazın davalı tarafa ait olup, takasa konu olduğu, takas sırasında ve taşınmazın zilyetliğinin devri esnasında tüm maliklerin bulunmaması nedeniyle taşınmaz üzerindeki davacı taraf zilyetliğinin hukuki bir sonuç doğurmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Tapuda kaydı bulunmayan davaya konu taşınmazın 1963 yılına kadar davalılara ait tarım arazisi iken bu tarihte davacılarla yapılan takasla taşınmazın davacılara verilip, başka mevkideki davacılar yerinin davalılara devredildiği, 1963 yılından 1997 tarihine kadar davacıların taşınmazı aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla tasarruf ettikleri, 1997 yılında bir kısım davalıların takas işleminin geçerliliğini tartışır hale getirmeleri nedeniyle tarafların 1963 yılında gerçekleşen takası teyit amacıyla 29.4.1997 tarihli senedi yapıp imzaladıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli 136 ada 63 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından kullanıldığının tespiti ile bu taşınmazın beyanlar hanesindeki "taşınmaz ... oğlu ... 'in kullanımındadır" şerhinin "taşınmaz ... oğlu ...'ün kullanımındadır" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, tarafların kullanım durumları gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın, beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için, 6292 sayılı Yasa uyarınca davanın, taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Çekişmeli 136 ada 63 parsel sayılı taşınmaz yargılama devam ederken 21.5.2015 tarihinde lehine kullanım şerhi bulunan davalı ...’e 6292 sayılı Yasa uyarınca satılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşıım zilyetliği ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiş ise de; keşif yapılmadan karar verildiğini, mahallinde keşif yapılarak taşınmaz su altında kalsa bile pafta üzerinde değerlendirme yapılarak tespit öncesi davacının zilyetliğinin belirlenmeye çalışılması, ... Bölge Müdürlüğünden baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, taşınmaz su altında kalmadan fotoğraf ve film çekilip çekilmediğinin sorulup saptanması, davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin ortaya çıkması halinde ise mülkiyetin tespitine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

              Hal böyle olunca; şerhe yönelik davanın Hazine uhdesinde bulanan .../32'lik pay yönünden kabulü, diğer paylar 6292 sayılı Yasa gereğince satış suretiyle ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına payları oranında intikal edip, bu payda Hazine kayıt maliki olmaktan çıktığına göre davaya zilyetlik şerhi davası olarak devam edilemeyeceği göz önüne alınarak ancak davacının bu pay üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, Hazine payı dışındaki paylara ilişkin olarak da tapuya şerh verilmesi isabetsiz olup, davalılar ve davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın tapudaki vasfı yönünden de davalı olduğu ve davacının iddiasının bu davada görülmesi gerektiği, ayrıca taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonunda şayet 2/B'ye çıkarma işlemi kesinleşirse 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi uyarınca kullanıcı/muhtesat belirleme kadastro çalışması ... Kadastro Müdürlüğünce idari yoldan yapılacak bir işlemle sonuçlanacak olması ve bu durumda taşınmazın vasfı ile birlikte ada-parsel numarasının da değişecek olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın tapudaki vasfı yönünden de davalı olduğu ve davacının iddiasının bu davada görülmesi gerektiği, ayrıca taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonunda şayet 2/B'ye çıkarma işlemi kesinleşirse 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca kullanıcı muhtesat belirleme kadastro çalışması ... Kadastro Müdürlüğünce idari yoldan yapılacak bir işlemle sonuçlanacak olması ve bu durumda taşınmazın vasfı ile birlikte ada-parsel numarasının da değişecek olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

                    UYAP Entegrasyonu